Ekmek karnesi de kötü çıkan ülkede uncular fırıncıları, fırıncılar uncuları suçluyor. Fildişi kulelerdeki yöneticiler ise seyretmekle yetiniyor. Peki, gerçek sorumlu kim, uncu mu, fırıncı mı, bakanlık mı yoksa tüketici mi?
FIRINCILAR: "Uncular sorunlu" UNCULAR: "Fırıncılar beceriksiz"
Temmuzda yürürlüğe giren ‘Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği'ne göre üretilen ekmeklerde daha az tuz, daha çok kepek şartı aranırken, fırıncıların tamamına yakını hâlâ standartlara uygun ekmek yapmıyor. Fırıncılar, bu sorunun un üreticileriyle ilgili olduğunu söylerken, un üreten şirketler ise ‘Fırıncıların teknik beceri eksikliği var' diyor.
GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2012 yılının ocak ayında yayınladığı, ekmeğe ‘az tuz, bol kepek' şartı bulunan ‘Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği'ne fırın ve satış noktalarının birçoğu uymuyor. Fırıncılar, tebliğe uyduklarını ve un üreticilerinin sorumlu olduğunu belirtirken, un üreticileri ise topu fırıncılara atıyor. Un üreticileri, “Türkiye'deki tüm un üreticileri tebliğe uygun un üretiyor. Ancak kepek oranında bir eksilme oluyorsa bu fırınların sorumluluğunda. Ekmek sadece undan yapılmıyor. Teknik beceri eksikliği var” diyor.
FIRINLARDA SORUN ÇIKIYOR
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Genel Sekreteri Vural Kural, bakanlığın yeni ‘Un Tebliği' ile ilgili çalışmalarında teknik çalışmaları bitirdiğini belirterek, “Un üreticileri 1999 yılında çıkan tebliğe göre üretim yapıyordu. Ekmek Tebliği'nde yer alan 65 randıman kepekli un üretimine de Türkiye genelindeki bütün un üreticileri uyuyor. Uncuda bir problem yok. Bir hata eksik var fırında yapılıyor. Fırınlarda teknik bilgi eksikliği var. Bir ekmeğin hepsi un değil. Bunu da düşünmek lazım” diye konuştu.
UNU DEĞİŞTİRMEDEN EKMEĞİ DEĞİŞTİRDİLER
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, birçok fırıncının bakanlığın belirlediği tuz oranına uyduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bakanlık en son yayınladığı tebliğde ne yazık ki unculara yönelik bir düzenleme getirmedi. Ekmekteki kepek oranını esnaf mecburen kendisi ayarlamaya çalıştı ve büyük zorluk çekti. Bu yüzden de kimi fırıncıda az kepekli kimisinde de bol kepekli ekmek satıldı. Bakanlık bu zorluğu gördü ve ‘Un Tebliği' hazırlıklarına başladı. Uncuların kendisini buna göre ayarlaması lazım. Hiç biri kendisini tebliğe göre değiştirmedi, çünkü düzenleme onları kapsamıyordu.” Bakanlığın yayınladığı ‘Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği'ne göre, fırıncıların ürettikleri ekmeklerde en az 65 randıman kepekli un kullanma zorunluluğu getirilmişti. Un üreticileri ise tebliğ kendilerini kapsamadığı için 35-65 arası randımanlı kepek unu üretiyorlar ve bunları fırınlara satıyorlardı.
181.300 EKMEK DENETİMİ YAPILDI DÜZGÜN EKMEK ÇIKMADI
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Türkiye genelinde 181 bin 330 ekmek denetimi gerçekleştirdi düzgün ekmek bulunamadı.
İŞTE TÜRKİYE'NİN EKMEK VERİLERİ
• Türkiye genelinde 22 bin fırın bulunuyor.
• Günlük 82 milyon ekmek üretiliyor.
• Un ve üretim kusurları nedeniyle 1.5 milyon ekmek çöğe atılıyor.
• Tüketim safahatında ise günlük 10-15 milyon dolayında ekmek çöpe atıldığı tahmin ediliyor.
• Türkiye'nin ortalama yıllık standart ekmek harcaması 18 milyar TL yani 10,2 milyar dolar
• Diğer ekmek çeşitleri de eklenecek olursa yıllık tüketim 12 milyar doları buluyor.
SORUN KİMDE?
Uncunun fırıncıyı, fırıncının uncuyu suçlayıp Bakanlığın sessiliğini koruduğu Türkiye'de asıl sorun, sağlığını ve parasını düşünmeyen, ağız tadını kaybetmiş, ölüler kadar sessiz tüketicidedir. Böyle tüketiciye böyle un, ekmek ve bakanlık normal olmasın sakın...
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar