Rus bilimadamlarından sonra şimdi de Fransız bilimadamları GDO'nun bilinen risklerini birkez daha ispat etti. Fransız bilimadamları genetiği değiştirilmiş (GDO'lu) mısırla beslenen farelerin çoğunun kansere yakalandığı açıkladılar.
Rus bilimadamlarının Geçtiğimiz günlerde GDO'nun kısırlığa yol açtığının ispat etmesinni ardından Fransız bilimadamları fa 2 sene süren araştırma sonuçlarını açıkladı. Fransız bilimadamları genetiği değiştirilmiş mısırla beslenen farelerin daha genç öldüğü ve daha sık kansere yakalandığı tespit ettiklerini açıkladılar.
Araştırmacılar, bu tür mısırlarla beslenen dişi farelerin yüzde 93'ünde meme tümörlerinin belirlendiğini, erkek farelerin çoğunun ise böbrek ve karaciğer sorunları nedeniyle öldüğünü belirtti.
Bilimadamları, dişi farelerdeki tümörlerin pinpon topundan büyük olduğunu da vurguladı.
Araştırma, Uluslararası "Food and Chemical Toxicology" dergisinde yayımlandı. (aa)
GDO'nun bir soykırım aracı olduğu ispatlandı
GDO'nun riskleri hakkında daha fazla bilgi için
ARAŞTIRMA AB'Yİ KARIŞTIRDI
Avrupa'nın 20 faklı ülkesinden Brüksel'e gelen çiftçiler ve çevreciler daha sağlıklı gıda ürünleri için sokaklara dökülürken, Fransa'da Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile ilgili yapılan bir araştırmanın sonuçu gündeme bomba gibi oturdu. Araştırmaya göre, iki yıl boyunca GDO'lu ürünler yedirilen farelerde tümör, karaciğer ve böbrek hastalıkları görüldü.
Avrupa Milletvekili Jose Bove duruma tepkili :
“Risk yok denilince şirketler vatandaşlara yalan söylemek zorunda kaldı. Şimdi ise Avrupa Gıda Ajansları'nın bağımsızlığı tehlikede. Bu konunun yeniden gündeme getirilmesi ve GDO'ların yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bu durum GDO'ların insan sağlığı için ne kadar zararlı olduğunu gözler önüne serdi.”
Avrupa ‘da çoğunlukla hayvan yemleri için kullanılan GDO'lu ürünlerin satışına izin veriliyor. Yeni GDO'lu ürünlere yeşil ışık yakmak için Avrupa Birliği en fazla üç ay içinde yapılan araştırmalarla yetiniyor.
Bir Avrupa Komisyonu yetkilisi durumu şöyle değerlendirdi:
“Araştırmanın bilimsel olarak geçerli olduğu ve bu konuda getirdiği yenilikler olduğu görülür ise Avrupa Komisyonu sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak.”
Avrupa Komisyonu Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı EFSA'dan herhangi bir karar alınmadan önce araştırmanın sonuçlarını incelemesini istedi. (euronews)
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar