Diğer ülkelerde yapılan aşı kampanyalarının casusluk ve DNA hırsızlığı için yapıldığını kabul eden CIA ve Beyaz Saray, aşı programlarını casusluk faaliyetleri çerçevesinde kullanmaya son verdiklerini iddia etti. Beyaz Saray, yaptığı açıklamada bu programlar aracılığıyla elde edilen genetik verileri de kullanmama sözü verdiği belirtildi.
CIA (Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı), aşı programını casusluk faaliyetleri çerçevesinde kullanmaya son verdiklerini açıkladı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, uygulamaya geçen Ağustos ayında son verildiği belirtildi.
Program sağlık örgütleri ve tıp görevlilerinin tepkisini çekiyordu.
13 tıp fakültesinin dekanı Beyaz Saray'a dilekçe göndererek aşı kampanyalarının casusluk faaliyetlerine alet edilmesinin küresel sağlık için tehdit oluşturduğunu belirtmişti.
AŞI ADI ALTINDA DNA ÖRNEĞİ TOPLUYORLAR
Beyaz Saray İç Güvenlik ve Terörle Mücadele Danışmanı Lisa Monaco tarafından dekanlara yazılan mektupta, CIA'in aşı programlarını artık istihbarat amaçlı kullanmayacağı, ayrıca bu programlar aracılığıyla elde edilen genetik verileri de kullanmama sözü verdiği belirtildi.
CIA, 2011'de El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonda, istihbarat toplamak için Pakistan'da yürüttüğü aşı kampanyasından da faydalanmıştı.
CIA, Usame Bin Ladin'i aradığı dönemde, sahte bir Hepatit B aşısı programı sayesinde Bin Ladin'in evinden DNA örnekleri toplamayı başarmış, bu istihbaratı Bin Ladin'in o evde yaşadığını kanıtlamak üzere kullanmıştı.
Bin Ladin Mayıs 2011'de ABD Özel Kuvvetleri'nin Pakistan'da düzenlediği bir operasyonla öldürülmüştü.
Bin Ladin'in evinden DNA örneği aldığı iddia edilen Pakistanlı doktor halen cezaevinde. (BBC)
İTİRAFIN AMACI DA KİRLİ
Amerika'nın bu açıklamasının aşılar konusunda yükselen tepkileri dindirmeye yönelik olmasından endişe ediliyor. Zira aşıların asıl amacı belirtli hastalıkların azaltmak değil, aksine kısırlaştırmak dahil gizlenen çok fazla amacıbulunuyor.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar