Birçok gelişmiş ülkenin aksine, çocuklara zorla aşı yapma yolunu tercih eden Türkiye’nin bu kararının hukuksuz olduğu, Yargıtay tarafından tescil edildi.
Son yıllarda, Sağlık Bakanlığı'nın aile hekimliğinde performans uygulaması kapsamında baskı altına alınan aileler hakkında bir bir tutanak tutulup, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca dava açılması sağlanıyordu.
Ailelerle karşı karşıya gelmek istemeyen Sağlık Bakanlığı, cepheye, genç ve tecrübesiz bir bakanlık olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı sürmüştü.
Sağlık Bakanlığı'nın dolduruşuna gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ise hukuktan bihaber bir şekilde, on binlerce aile ile davalık/hasım olmuştu.
Bazı savcılar, eski düzenden kalma alışkanlıklarını sürdürüp, “devlettir ne yapsa yeridir” kabilinde hukuksuz kararlar verseler de, diğer taraftan hukuku kâmil manada işleten birçok hâkim ve savcı da çıkmıştı.
Son açılan davalardan biri de, Hatay'da görülmüş ve ailenin savunması dahi alınmadan gıyabında karar verilmişti. Bu hukuk katliamı, aile tarafından Yargıtay'a taşındı ve geçtiğimiz günlerde sevindirici haber geldi.
Yargıtay, davayı usulden bozmakla kalmadı ve esasa dairde tarihi bir karara da imza atarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın açtığı davaları mesnetsiz bıraktı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca Çocuk Kanunu olarak bilinen “6518 sayılı kanunla, 2828 sayılı sosyal hizmetler kanununa ilave edilen, ek 9. Maddesinde hüküm, haklarında koruma, bakım ve barınma tedbiri kararı alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na ait sosyal hizmet kuruluşlarına yerleştirilmiş olan çocuklar için geçerlidir. Bir kişiye önceden, müdahalenin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgiler verilmesi zorunludur” diyen Yargıtay, açılan tüm davaları hukukî dayanaktan yoksun bıraktı.
Kararında “Tıp biliminin kuralları uygulanmak suretiyle yapılan her türlü müdahale tıbbi bir müdahaledir. Aşı da önleyici nitelikte bir tıbbi müdahaledir. Sağlık alanında herhangi bir müdahale, ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir” diyen Yargıtay, bu hususta açılan tüm davaları geçersiz kılarken, zorla aşı yapma dayatmasını da sona erdirdi.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar