Aşı ve ilaçlar mutasyona mı yol açıyor?

Dünya yeni bir açmazla karşı karşıya. Aşı ve ilaçlarla yok edildiği düşünülen sıtma, kızamık, verem, tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkların ani bir şekilde çok daha güçlü olarak ortaya çıkması 'aşı ve ilaçlar mutasyona mı yol açtı' sorusunu gündeme getirdi.

Aşı ve ilaçlar mutasyona mı yol açıyor?

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehtap Türkay, sıtma, kızamık, verem, tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkların dünya genelinde yeniden ortaya çıktığını belirterek, "Eskiden üç ilaçla kontrol ettiğimiz enfeksiyon, şimdi antibiyotiğe dirençli olarak karşımıza çıkıyor. Bazı virüsler eskisine oranla daha güçlü şekilde döndü" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Türkay, geçmişten bugüne hekimlerin bulaşıcı hastalıklarla mücadele konusunda çeşitli teknikler geliştirdiklerini söyledi. Özellikle aşılama yöntemleriyle geniş kitleleri etkileyen verem, tüberküloz, kızamık gibi pek çok bulaşıcı hastalığın önüne geçilmeye çalışıldığını anlatan Türkay, tamamen ortadan kalktığı sanılan bu bulaşıcı hastalık türlerinin son yıllarda tüm dünyada yeniden görülmeye başladığını bildirdi.

SITMA, KIZAMIK, VEREM ARTTI

Son olarak geçen aylarda Türkiye'de çocuklar arasında kızamık salgını yaşandığına dikkati çeken Türkay, vakalar arasında kızamığa karşı aşılaması yapılmış çocukların da bulunduğunu kaydetti. Hastanelere sıtma, verem, tüberküloz, kızamık, HIV gibi hastalıklarla başvuran kişi sayısında artış olduğunu vurgulayan Türkay, şöyle konuştu:

"Eskiden bizim başımızda sorun olup, çözdüğümüz bulaşıcı hastalıklar tekrar gündeme gelmeye başladı. Bunda ekolojik sistemde insan eliyle yapılan değişiklikler etkili. Bu değişiklikler ve küresel ısınma nedeniyle bit, pire ve kemiricilerin yaşam alanları arttı. Teknolojik gelişim nedeniyle vektörlerin farklı coğrafyalara taşınma imkanlarında da artış oldu. Örneğin artık Afrika'daki bir uçak İngiltere'ye anofel (bir sivrisinek türü) taşıyabilir, bu da İngiltere'deki bir kişinin sıtma olmasına neden olabilir."

"BAZI VİRÜSLER ESKİSİNDEN DAHA GÜÇLÜ DÖNDÜ"

Türkay, son yıllarda mikroorganizmaların genetik yapılarında da değişiklik olduğuna işaret etti. Virüslerin genetik yapılarını değiştirerek, ilaçlara karşı direnç kazandıklarına değinen Türkay, var olan antibiyotik türlerine karşı direnç kazanmış virüslerle mücadelenin de artık güçleştiğinin altını çizdi.

Yrd. Doç. Dr. Türkay, "Eskiden üç ilaçla kontrol ettiğimiz enfeksiyon, şimdi antibiyotiğe dirençli olarak karşımıza çıkıyor. Bazı virüsler eskisine oranla daha güçlü şekilde döndü. Bir kısım virüsü ise hiç tanımıyoruz bile. SARS gibi. Bir anda ortaya çıktı. Uzmanlar ne yapacaklarını bilemediler" diye konuştu.

Hijyeni sağlamak üzere kullanılan bazı antibakteriyel ürünlerin virüslerin güçlenmesinde etkili olduğuna değinen Türkay, sözlerini şöyle sürdürdü

"Kullandığımız sabunlar, parfümler, deterjanlar antibakteriyel. O kadar çok antibakteriyel kullanıyoruz ki floramızı değiştiriyoruz. Halbuki her insanın olduğu gibi her ilin, her ülkenin de kendine ait bir florası var. Biz antibakteriyelleri fazla kullanmaya devam ettikçe floramızı yavaş yavaş değiştiriyoruz. Bu sırada yararlı bazı mikroorganizmaları da öldürüyoruz. Besin döngülerini sağlayan bazı mikroorganizma türlerinin yaşamına olanak tanımayabiliyoruz. O yüzden antibakteriyel ürünleri dikkatli kullanmak lazım. Hijyen için su ve sabun yeter. Su ve sabunun çözemeyeceği hiçbir şey yok. Antibakteriyel ürünlere gerek yok."

 

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.