Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, GDO ve Ürünlerine Dair Yönetmeliği'nin 6. maddesinin yürürlüğünü durdurmuştu. Danıştay'ın bu kararı üzerine Bakanlık, yönetmeliğe eklediği madde ile ispat yükümlülüğünü de Risk Değerlendirme Komitesi'ne yükleyerek GDO'cuların işlerini kolaylaştırdı.
Danıştay'ın gerekçeli kararında, Türkiye'nin taraf olduğu uluslarararası sözleşmelerde insan sağlığı, çevre, gıda güvenliği, biyoçeşitlilik gibi konular söz konusu olduğunda, devletlerin ihtiyatlılık (ön tedbirci) çerçevesinde yaklaşmasının öngörüldüğü belirtilen kararda, antibiyotiklere direnç geni içeren GDO ve ürünleri hakkında geleceğe dönük endişeler olduğu vurgulamıştı.
“Antibiyotiklere direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin zararlı olmadığı bilimsel araştırmalarla ortaya konulmadan sırf AB ülkelerinde bu konuda yasaklayıcı bir düzenleme olmadığından bahisle bu tür ürünlerin üretimi, ithalatı ve piyasaya sunulmasının tamamen serbest bırakılması, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere ve kamu yararı ilkesine aykırıdır” diyen Danıştay, yönetmeliğin 6. maddesinin yürürlüğünü durdurmuştu.
GDO'lü ürün ithalatına soluksuz devam etmek isteyen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Resmi Gazete'nin bugünkü nüshasında yaptığı değişiklikle ispat yükümlülüğüne de üstlendi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı organlardan olan Biyogüvenlik Kurulu, "GDO ve ürünlerinin, insan ve hayvanların tedavisinde kullanılan antibiyotiklere direnç genleri içermesi halinde, bu ürünlerdeki direnç genlerine yönelik bilimsel araştırma sonuçlarının insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe zararlı olmadığı" kendisine bağlı al kurullardan isteyecek.
Bu değişiklikle ipat yükümlülüğü şirketler yerine teknik komiteye havale eden Bakanlık, GDO'lu ürün ithalatının sekteye uğramaması için Danıştay'ın endişelerine katılmasığını bir ez daha ortaya koydu. Yeni düzenlemeye göre, GDO'lardan kayanklanan hukuki (idari ve cezai) sorumluluk GDO'lu ürün üreten ve ithal eden şirketler yerine Biyogüvenlik Kurulu'nun Risk Değerlendirme Komitesi'ne bırakıldı.
Hiçkuşkusuz GDO'lu ürün bu ülkeye amacı ne olursa olsun girmemelidir. Ancak girmeye devam ediyor ve birde mevzuatı varsa, uzun vadede sorumluluğun birkaç teknik veya bürokrata yüklenmesi müeyyidelerin karşılıksız kalması anlamına gelir. Yeni düzenleme ilk bakışta yerinde gibi görülebilir elbette. Ancak doğacak cezai sorumluluğu bu insanların karşılaması ne kadar mümkün?
Bu nedenle sorumluluğun başta bizatihi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile Biyogüvenlik Kurulu üyeleri ve Risk Değerlendirme Komitesi üyelerinin yanı sıra üretici ve ithalatçılarda olmalıdır.
İŞTE O DÜZENLEME
22 Şubat 2012 ÇARŞAMBA |
Resmî Gazete |
Sayı : 28212 |
||||||
YÖNETMELİK |
||||||||
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ÜRÜNLERİNE DAİR MADDE 1 – 13/8/2010 tarihli ve 27671 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir. “e) GDO ve ürünlerinin, insan ve hayvanların tedavisinde kullanılan antibiyotiklere direnç genleri içermesi halinde, bu ürünlerdeki direnç genlerine yönelik bilimsel araştırma sonuçlarının insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe zararlı olmadığı Risk Değerlendirme Komitesi raporu ve Kurul kararı ile tespit edilmedikçe bu ürünlerin ithal edilmesi ve piyasaya sürülmesi,” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.
|
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar