Gıda Mühendisleri, 1 ton glutensiz ürüne bulaşan 2 kaşık glutenin bile çölyak hastaları için çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hamit Köksel, glutenin (buğday, çavdar, arpa, yulaf gibi tahıllarda bulunan protein grubu), bağırsak sistemindeki besin maddelerinin emilimini sağlayan organellerin (villusların) yapısının bozulmasına neden olduğunu, böylece çölyak hastalığının ortaya çıktığını hatırlattı.
Çölyakın, ince bağırsakta hasar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığı olarak tanımlandığını anlatan Köksel, çölyaklı kişilerin glutensiz ürünler tüketmesi gerektiğini ifade etti. Gıdaların üretimi esnasında gereken tedbirlerin alınmasının ve üreticilerin bu konuda gereken hassasiyeti göstermesinin önemini vurgulayan Köksel, şu bilgileri verdi:
''Bu gıdaların üretiminin normal üretim hatlarında yapılmaması, aynı hatta paketlenmemesi gerekiyor. Bu bütün partiye zarar verebilir. Hava yoluyla normal ürünlerden gelecek küçük tozlar bile hastalığa sebep olabilir. Onun için de gıda üreticilerinin ve tüketicinin bilinçli davranması şart. Bu kapsamda Avrupa Birliği'nin desteklediği Monica adında gıda güvenliğini ve kalitesini denetlemeyle ilgili bir proje gerçekleştirdik. 5 yıllık bu proje 2012 Şubat ayında sona erecek. Eğitimlere Malezya'dan İngiltere'ye Çin'den Endonezya'ya 35 ülkeden Tarım ve Sağlık Bakanlığı çalışanları, bilim adamları ve akademisyenler katıldı. Yabancı konukların yanı sıra Türkiye'den de sanayi kuruluşlarının temsilcilerini de çağırdık.
Eğitimlerde sanayicilere yönelik, 'Glutensiz ürün nasıl üretilir? İşletmeleri nasıl gluten bulaşından koruyabilirler ya da üretilen ürünler arasındaki gluten bulaşını nasıl engelleyebilirler?' Bunları anlattık. Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Genel Müdürlüğü de fabrikasını eğitim için bizlere açtı. Böylece ülkemizdeki sanayici ciddi eğitimler aldı. Ancak bazı üreticilerin hastalığın tedavisinde şart olan kuralları henüz kazanamadığını görüyoruz. Ne yazık ki diyetle iyileşme evresinin sonuna gelen kimi hastalar da üretim esnasındaki hassasiyete önem verilmediği için hastalık ağır seyrine geri dönebiliyor.''
Çölyaklıların yaşamları boyunca tahıl grubundan gluten içermeyen, pirinç, mısır, darı, kuru baklagiller, soya fasulyesi ve bunların unları (bezelye unu, nohut unu, bakla unu, soya unu) ve glutenden arınmış özel ürünler tüketmesi gerektiğine dikkati çeken Köksel, ''Sağlıklı beslenmek için ihtiyaç olan besinleri gluten içermeyen tahıllar ve diğer ürünlerden almak herhangi bir soruna neden olmaz. Ancak, çölyaklılar yaşamları boyunca bu tip beslenmeye devam etmek zorundadır'' dedi.
YAZ AYLARINDA GÖRÜLEN UZUN SÜRELİ İSHALE DİKKAT
Köksel, tüm dünyada alerji türlerinin artığına dikkati çekerek, İngiltere'de yapılan bir çalışmada bir bölgede yaklaşık 50 yıl önce yaşayan vatandaşların kanlarının saklanarak bugün yaşayan insanlarla karşılaştırıldığını söyledi.
Prof. Dr. Hamit Köksel, ''Süreç içerisinde çölyakta ciddi bir artış tespit edilmiş. Kuzey Avrupa'da 100 kişiden birinde hastalığın olduğu veya gelecekte ortaya çıkabileceği söyleniyor. Türkiye'de de bu aylarda uzun süreli ciddi ishal vakaları görülüyor. Bu hastalıklar aslında altında çölyak hastalığını barındırıyor olabilir. Ciddi sonuçlar doğurabilecek bir süreç başlayabilir dikkatli olmak gerek'' diye konuştu.
ÇÖLYAKLILAR İÇİN KEK VE ERİŞTE
Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Başman da çölyak hastalığıyla yaşamak zorunda olan kişilerin hayatları boyunca gluten içerdiği için belirli ürünleri tüketemediklerini dile getirerek, üniversitede yaptıkları araştırmalarda herkesin ulaşabileceği kek ve erişte üretme çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.
Başman, ''Türkiye'de glutensiz ürünlerin üretimi yeterince yapılmıyor. Yurt dışından getirtilen ürünler ise pahalı olduğu için vatandaşlar dilediğini yiyip içemiyor. Ancak yapılan araştırmalarla yakın zamanda durumun değişmesini ve hastaların daha çeşitli beslenmelerinin sağlanmasını umuyoruz'' dedi.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar