İtalya'da yapılan deneylerde hayvanlar üzerinde kafa nakli denmesi yapıldı. Yapılan bu yamyamlık, Türkiye medyasında da 'başarılı ve başarılıymış' gibi sunularak bunun iki yıl içinde insanlarda da yapılabileceği iddia edildi.
"Surgical Neurology International" dergisinde yayımlanan araştırmada, Canavero, 1970'li yıllarda doktor Robert White ve ekibinin maymunlar üzerinde yaptığı benzer deneyleri hatırlattı.
Canavero, White ve ekibinin bir maymunun kafasını bedeninden ayırıp başka bir maymunun bedenine nakletmeyi başardığını, 8 gün sonra böbrek yetmezliğinden ölse de maymunun ameliyattan sonra bilincini geri kazandığını ve araştırmacıları ısırmaya çalıştığını vurguladı.
İtalyan bilim adamı, yakında insanların katıldığı araştırmalarda da geliştirdiği yöntemi uygulamak istediğini anlattı.
Canavero, nakil yapılacak kişinin kafasının alınarak, vücut ısısının düşürüleceğini, daha sonra donörden alınan kafanın nakledileceğini belirtti.
Bilim adamı, hastanın ameliyattan sonra hayatta kalması durumunda, doku reddine karşı uzun bir tedavi göreceğine dikkati çekti.
Ancak bu naklin önünde büyük engellerin bulunduğu ifade edildi. Ameliyatın masrafının 10 milyon avro olacağının tahmin edildiği, yaklaşık 100 gönüllünün bulunmasının ve etik sorunların aşılmasının da güç olduğu kaydedildi."
AA'nın haberi böyle. Peki bu mümkün mü?
Bunun bir an mümkün olduğunu düşünelim. Asıl kişi kim olacak bedenin sahibi mi, kafanın sahibi?
Aslın olan kalp mi beyin mi?
Beyin ise, bu yeni kafa neyin nesi? Buna kafa nakli mi beden nakli mi demeli?
Kalp ise kafa nakli sonrasında beyin de bilgi ve izler ne olacak?
Bu iki kişi de erkek ve evli ise hangi kadın bunun karısı olacak? Yoksa ikisi de mi, hiç biri mi?
Veya tam tersi kadın iseler ve iki, kadında evli ise hangi erkek bu kadının kocası olacak? Yoksa ikisi de mi, hiç biri mi?
Bir beden için başka kafalar koparılırsa veya bir pislik kafa için sağlam ve temiz bendenlere ihtiyaç duyulursa bu işin sonu nereye varır?
Bir haberi yaparken ve başarı gibi sunarken bütün bu ve benzeri soruları düşünmezseniz karşınıza neler çıkar neler.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar