Kayseri’de tatlı ve pasta üretimi yapan Yakup Avlukyarı'dan baklava sevenleri üzecek bilgiler...
TATLI SEVERLER DİKKAT
Pasta ve tatlı sektörü de bakanlığın, kendi sektörleri ile ilgili denetimler yaparak sonuçları ne olursa olsun kamuoyu ile paylaşmasını istiyor. Tatlı üretiminde tüketicinin kandırıldığı, bayatlayan ketelerin ceviz içi gibi baklavada kullanıldığı ileri sürülüyor.
Kayseri'de tatlı ve pasta üretimi yapan Yakup Avlukyarı, bakanlığın hileli gıda üretimi yapan firmaları teşhir etme uygulamasında geç kalındığını düşündüğünü söyledi. Avlukyarı, bu uygulamanın dürüst ve insan sağlığını önemseyerek üretim yapan firmalarca desteklendiğini anlatarak, bakanlığın kendi sektörleri ile ilgili de ciddi denetimler yapmasını istedi. Avlukyarı, tüketimin en fazla olduğu sektörlerden birisi olan pasta ve tatlı üretiminin ihmal edilmemesi gerektiğini, yapılacak denetimlerin sonuçlarının ne olursa olsun kamuoyuna duyurulması gerektiğini ifade etti.
SİMİT POĞACA, BÖREK....
Yakup Avlukyarı, insan sağlığını hiçe sayan pasta, simit, poğaça, tatlı üretimi yapanların olduğunu anlatarak, ucuza satılan birçok ürünün tamamen insan sağlığı için tehdit oluşturduğunu anlattı. Gıda terörünün de dağdaki terörden bir farkı olmadığını dile getiren Avlukyarı, “Her ikisi de insan canına kast ediyor. Biri insanı öldürüyor. Diğeri de insanımızı para için, çok daha fazla kazanmak için zehirleyerek öldürüyor. İkisi de cana kast ediyor. Bunlara dur denilmesi gerekir.” dedi.
Yakup Avlukyarı, gece denetiminin yapılmadığı fırınların elden geçirilmesini isteyerek, “Özellikle gece simit, poğaça ve kete üretimi yapan fırınları iyi denetlemek gerekir. Çünkü 3–4 kez tatlı kızartmakta kullanılan sıvı yağlar, gece pişirilen kete, poğaça da kullanılıyor. Yapılan bilimsel araştırmalarda, 3 kez kullanılan sıvı yağlar insan sağlığı için tehdit oluşturuyor. Bu yağlar artık kanserojen içeriyor. Ama bunlar poğaçada kete insanlarımıza yediriliyor.” diye konuştu.
Maliyetinin yarısına, 5–6 liraya baklava satanların olduğunu ifade eden Avlukyarı, bunun mümkün olmadığını ve yapılan indirim günlerinde ise tüketilen gıdalara dikkat edilmesini istedi.
Avlukyarı, kaliteli ve standartlarında olması gereken baklava içlerinin tercih edilmediğini dile getirerek, şu bilgileri verdi: “Bir kilo ceviz içi 20 liranın üzerinde satışa sunuluyor. Birçok malzeme kullanarak yaptığımız tatlının maliyetlerine bakıyorsunuz, satış fiyatlarına bakıyorsunuz mümkün değil. O zaman burada ciddi bir sorun var. Bunu anlıyorsunuz. Bakıldığında maalesef bayatlamış keteyi mutfak robotunda çekip, içerisine biraz kakao atarak renk değiştiriyorlar. Sonra bunu ceviz içi olarak baklavada kullanıyor. Kimse bunun ceviz içi olup olmadığını bilemiyor. O nedenle biran önce pasta ve tatlı sektöründe de denetim ve kamuoyuna açıklama yapılmasını istiyoruz.”
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar