Dünyanın inatçı keçilerinden şimdi de 'keçi gribi' palavrası

Doymak bilmeyen inanç soyguncu keçilerden yeni bir sahte salgın daha... Sözde salgınla ilgili Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof.Dr.Recep Akdur'dan çarpıcı analiz.

Dünyanın inatçı keçilerinden şimdi de 'keçi gribi' palavrası

 

Son zamanlarda bazı basın ve yayın organlarında veya elektronik haberleşme sitelerinde  “keçi gribi”  adı altında yeni bir gripten söz ediliyor. Bu haberlerin sonu grip aşısı olun çağrıları ile bitiyor.

 

Bazı odaklar grip aşısı hiç aklımızdan çıkmasın diye elinden geleni yapıyor. Bu amaçla her türlü yol ve yönteme başvuruyorlar. En çok bilinen yöntem sahte grip salgınları yaratmak idi. Şimdi buna bir yenisi eklendi ; tüm hastalıkları grip olarak adlandırmak .! Tıpkı “fıkralardaki kıvrak zekâlı temel”in bütün balıkları hamsiyle tanımlaması gibi:  Kefal hamsinin babası, tırsi anası, mersin dedesi, mezgit teyzesi, istavrit eniştesi, alacalı izmarit bacanağı. Temele göre hamsinin bıçak taşıyanına kılıç balığı,  vuranına çekiç balığı, havlayanına köpek balığı, azmanına balina denir. Özetler kıvrak zekâlı tacirler sahte grip salgınlardan yetinmediler şimdi de tüm hastalıları grip olarak tanımlamaya başladılar. Adeta insanlar ile alay ediyorlar.

Basında yer alan haberlere göre; “Kuş gribi ve domuz gribinden sonra bu yılın grip virüsü keçi gribi. 2011 yılı salgın hastalığı keçi gribi virüsü, Avrupa ülkelerinde görülmeye başladı. Özellikle Hollanda ve Avustralya'da görülen keçi gribi can alıyor. İlk olarak Hollanda'da görülen hastalık 6 can aldı. Uzmanlar, keçi gribinin en belirgin özelliğinin keçi gibi inatçı bir virüs olduğu ve uzun süre iyileşmediğini söylüyor. Normal gripten farklı olarak şiddetli baş ağrısı ve halsizlik ile ortaya çıkıyor. Keçi gribi eğer daha çok ciğerleri etkilerse akciğer yetmezliği, kalbi etkilerse kalp yetmezliğine neden oluyor.  

Öyle bir haber ki;  tıpkı “deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş” deyişinde olduğu gibi  her yeri yanlış . Habere kaynaklık eden Hollanda'daki  hastalık bir grip türü değil esas adı Q Humması olan bakteriyel bir hastalık .Q Humması ise; ne dünyada yeni nede Hollanda'da . Dünyada 1930' lu yıllardan beri biliniyor.  Hollanda'da görülen son vakalar ise 2007 yılından beri devam ediyor.  Etkeni virüs değil gram negatif bir bakteri olan Coxiella burnetii'dir. Bir insan hastalığı değil  bir hayvan hastalığıdır. Çok ender olarak evcil hayvanlardan özellikle de hayvanın doğum ya da düşük materyalini tozları ile insanlara bulaşır,  ama insandan insana bulaşması söz konusu değildir. Hayvanlardan bakteriyi alan insanların büyük çoğunluğu enfeksiyonu belirtisiz ve çok hafif geçirir. Ölüm yalnızca komplikasyonlu ve daha önce  organ hastalığı olan insanlarda görülür. Tüm dünyada görülen Q humması sayısı birkaç bini geçmez. Yani “keçi gribi” dünyada ender görülen hastalıklardan biridir.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz misali, grip aşısı reklamcıları grip ile uzaktan yakından bir ilişkisi olmayan hastalıklar bile grip olarak adlandırmaya başladırlar. Yeter ki grip gündemden düşmesin birileri de bu vesile ile tüm vatandaşlara grip aşısı yapmayı önerebilsin.  Ne yazık ki buların içinde sözüm ona ünlü hekimler de var. Bunların ünü ise grip ve grip aşısı taraftarlığından geliyor.

Endişe etmeye ve paniğe gerek yok. Hollanda ve Avustralya'da  görülen,  “keçi gribi” olarak adlandırılan Q Humması  yalnızca  koyun, keçi ve sığır  gibi  evcil hayvanlarla özellikle de bunların doğumlarına yardımcı olan veteriner ya da çiftçiler için risk oluşturur. İnsandan insana bulaşmadığı için hayvan bakımında çalışmayan çiftçiler veya kentli nüfus için hiçbir riski yoktur.

Türkiye'de 'Keçi Gribi' var mı?

Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Ertek, son haftalarda artan gribal enfeksiyonlara, halk arasında "Keçi Gribi" olarak bilinen "Q Ateşi"nin neden olmadığını belirtti.

Ertek'in verdiği bilgiye göre, keçi gribinin etkinlik alanı ve bulaşma şekli şöyle:

Hastalık, ani olarak yüksek ateş, titreme, baş ve kas ağrıları, halsizlik gibi grip benzeri bir bulgularla kendini gösteriyor.

2009-2010 tarihleri arasında keçi gribi hastalığı, Hollanda'da 2 bin 300 kişide belirlenmiş ve 6 kişinin yaşamını yitirmesine yol açmıştı.

Keçi Gribi hastalığı, sanıldığı gibi viral değil bakteriyel bir hastalık olduğu için kuş gribi ya da domuz gribi gibi çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara yol açmıyor. Belli bir bölgede daha sınırlı bir tablo ile kendini gösteriyor.

Spesifik bir semptomu olmadığı için ancak laboratuar testleriyle teşhis edilebiliyor.

Keçi gribi vakalarında klinik örneklerin teşhisi, Hıfzıssıhha başkanlığındaki laboratuvarlarda yapılıyor.

Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Ertek, "Şu ana kadar ülkemizde herhangi bir keçi gribi vakasına rastlanmamıştır. Şu an görülen durum, mevsimsel gribal enfeksiyonlardır, keçi gribi ile bir ilgisi bulunmamaktadır" dedi.

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.