'GDO kanser yapar' ama nasıl?

Tüm dünyada yankı uyandıran Seralini araştırması ve araştırma sonrası ortaya çıkan tabloyu Ayşe Bereket'in tüm yönleriyle ele alan bir yazı kaleme aldı. İşte o çalışma:

'GDO kanser yapar' ama nasıl?

1. Bölüm

SERALINI ARAŞTIRMASI NEDİR? / SERALINI ARAŞTIRMASI VE SONUÇLARI NEDEN ÖNEMLİ?

Yazılarıma birçok defa konu olan biyoteknoloji devi Monsanto'nun güç oyunları ve lobicilik faaliyetleri artık sadece uluslararası politikayla sınırlı değil. Monsanto, bilim dünyasına da doğrudan müdahale etmeyi başardı. 24 Kasım 2013'te “Food and Chemical Toxicology” (FCT, Gıda ve Kimyasal Toksikoloji) bilim dergisi, Monsanto'nun baskıları sonucunda bir yıl önce yayımladığı ve biyoteknoloji dünyasında bomba etkisi yaratan Seralini araştırmasını yayından kaldırdı.

Olan biteni daha iyi anlamak için Seralini araştırmasının ne olduğunu, neden önemli olduğunu, bu bir yıllık süreçte olanları, bu yazının geri çekilmesinin ne anlama geldiğini ve ne tür sonuçlar doğurabileceğine bakmamız lazım.

***

SERALINI ARAŞTIRMASI NEDİR?

Kasım 2012'de FCT dergisi, Fransız Caen Üniversitesi'nden Gilles-Eric Seralini ve araştırma ekibinin “Roundup herbisiti ve Roundup'a dayanıklı genetiği değiştirilmiş bir mısırın uzun süreli toksisitesi” araştırmasını yayımladı. Bu araştırma sonuçlarının yayımlanmasıyla birlikte biyoteknoloji yani genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) tartışmaları yepyeni bir boyut kazandı.

Prof. Seralini (ortada) ve Ekibi

Kısaca özetlemek gerekirse, GDO'nun sağlık üzerindeki etkileri hakkında uzman moleküler biyolog Profesör Gilles-Eric Seralini başkanlığında bir bilim insanı ekibi, 24 ay boyunca Monsanto'nun NK603 genetiği değiştirilmiş (GD) mısırı ve yine Monsanto'nun Roundup yabani ot ilacının (herbisit) fareler üzerinde etkilerini incelediler.

NK603,  yine Monsanto'nun ürettiği Roundup herbisitine dayanıklı gen içeren ve tarlada üzerine Roundup herbisiti uygulanarak yetiştirilen bir GD mısır çeşidi.

Bugün Türkiye'de 16 GD mısır ve 3 GD soya olmak üzere, toplam 19 GDO'nun hayvan yemi amaçlı ithalatına ve kullanımına izin verilmekte. Şu anda Türkiye'ye giren ve hayvan yemi olarak kullanılan toplam 16 GD mısır'ın 6'sı bu araştırmanın konusu olan NK603 ve türevleridir (NK603, NK603xMON810, TC1507xNK603, 59122xNK603, 59122xTC1507xNK603, MON8934xNK603 bkz.Biyogüvenlik Kurulu Kararları).

Seralini ve ekibi araştırması sırasında bir grup fare NK603 ile beslendi ve içme sularına (ABD'de içme suyunda ve GD mahsullerde izin verilen oranda) Roundup katıldı. Sonuç: bu farelerin, standart bir diyet uygulanan farelerden daha hızlı kansere yakalandıkları ve daha erken öldükleri. Diyetleri NK603 ve Roundup'dan oluşan bu fareler, göğüs kanserine yakalandı ve karaciğer ve böbreklerinde ciddi hasarlar oluştu.

Seralini Farelerinde Tümör Oluşumları

Araştırmacılar NK603, üzerine Roundup sıkılan NK603 ve tek başına Roundup'ın bu kadar benzer olumsuz sağlık sonuçları yaratmasını GD mısırın ve Roundup herbisitinin onları tüketen hayvanların endokrin sistemleri üzerinde benzer engelleyici etkileri olması hipotezi ile açıklıyorlar. Endokrin bezleri hücre çoğalması başta olmak üzere, birçok temel vücut fonksiyonunu regüle eden çok sayıda hormon üretmekte. Seralini ekibinin 2 yıllık ve 200'den fazla fare üzerinde yaptığı 3 milyon Euro'luk bu çalışma biyoteknoloji endüstrisinden hiçbir baskıya maruz kalmamak için büyük bir gizlilik içinde gerçekleştirildi. Araştırma CRIIGEN (Committee for Research and Independent Information on Genetic Engineering, Genetik Mühendislik Hakkında Araştırma ve Bağımsız Bilgi Komitesi) tarafından gözetildi.

2 yıllık araştırmasının ardından Seralini, sonuçlarını FCT'ye sundu. FCT kendi belirlediği bilim insanları heyetinin dört ay boyunca metodoloji, deneysel kurgu ve diğer kriterleri değerlendirmesinin ardından Seralini araştırmasını Kasım 2012'de yayımladı.

***

SERALINI ARAŞTIRMASI VE SONUÇLARI NEDEN ÖNEMLİ?


  • Seralini'nin bu araştırması Monsanto'nun Roundup herbisiti uygulanan GD mısır NK603 üzerine bugüne kadar yapılan en uzun süreli ve tek araştırmadır (2 yıl). Bu 2 yıl seçilen fare cinsinin ortalama yaşam süresidir.
  • Seralini araştırmasının 2 yıllık olması çok önemli zira biyoteknoloji endüstrisinin bugüne kadar yaptığı tüm araştırmalar en fazla 90 günlüktür. Oysa Seralini araştırmasındailk tümörlerin 4 ile 7 ay arasında oluşmaya başladığı gözlemlenmiştir.Monsanto'nun Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu'na (EFSA) ve ABD Gıda ve İlaç Dairesi'ne (FDA) aynı NK603 GD mısırın onaylanması için sunduğu 90 günlük deneyde bazı toksisite emareleri gözlemlenmiş ama endüstri ve bu kurumlar tarafından “biyolojik olarak anlamlı değildir” denilerek göz ardı edilmiş, ve sonuç olarak NK603 onaylanmıştır.
  • Her ne kadar glifosat (Roundup herbisitinin aktif maddesi ve bilinen bir endokrin engelleyici) üzerinde daha önce yapılan bazı araştırmalar Roundup'ın izin verilen maksimum limitin üzerinde tüketildiğinde karaciğer ve böbrek yetmezliğine yol açabileceğini göstermiş olsa da, Seralini araştırması çok az miktarda bile olsa (örnek: içme suyunda) uzun süreli tüketilmesinin zararlı olabileceğini öneren ilk araştırmadır.
  • Seralini araştırması bağımsız bir araştırmadır. Monsanto ve diğer biyoteknoloji devleri tarafından finanse edilmemiştir.

2. Bölüm:

SERALINI ARAŞTIRMASININ YAYIMLANMASINDAN SONRA OLANLAR


  • GDO Lobisi

Eski Fransız Çevre Bakanı Corinne Lepage'ın “bomba” diye tanımladığı araştırmanın yayımlanmasının hemen ardından Monsanto ve GDO endüstrisi Seralini sonuçlarının etkilerini kontrol altına alabilmek için saldırıya geçti.

Araştırmayı kamuoyunda itibarsızlaştırmak ve FCT'yi yazıyı geri çekmeye ikna etmek için bir kampanya başlatıldı. Independent Science News'a göre, FCT'ye mektup yazan uzmanların büyük kısmı, her ne kadar bu kamuoyuna açıklanmamış olsa bile, GDO endüstrisi ve lobi gruplarıyla çıkar ilişkileri bulunan kişilerdi. The Guardian gazetesi'nin Çevre Editörü John Vidal, Seralini ve ekibine saldırıları “geçmişte başka bilim adamlarını yok etmek için benzer taktikler kullanan bilimsel ve kurumsal düzenin bir zaferi” olarak tanımladı. Vidal, “GD patateslerin farelerin mide zarını ve bağışıklık sistemine zarar verdiğini öneren İskoçya Rowett Enstitüsü'nden Arpad Pusztai'yın işinden olması ve yasa dışı olarak ekilen GD mısırdan Meksika'nın yerli mısırına gen akışını inceleyen David Quist ve Ignacio Chapela”yı örnek gösterdi.

  • Avupa Komisyonu ve EFSA

Zor duruma düşen bir tek Monsanto ve diğer biyoteknoloji devleri olmadı, Avrupa Komisyonu ve kendisine bağlı olan EFSA'nın da başı büyük derde girdi.EFSA 2009 yılında Monsanto'nun 90 günlük araştırma sonuçlarına dayanarak, hiçbir bağımsız araştırma talep etmeden, NK603'ün onaylanmasını önermişti. Monsanto tarafından sunulan “verilerin yeterli olduğu ve bir güvenlik endişesi olmadığı”nı belirtip, kamuoyuna şu açıklamayı yapmıştı: “EFSA GDO Paneli'nin kanaati NK603 mısırı geleneksel mısır kadar güvenli olduğudur. NK603 mısırı ve türevlerinin belirlenen kullanım şartlarında tüketilmesi insan ve hayvan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olması muhtemel değildir”.

Seralini araştırmasının 90 gün yerine 2 yıllık olması, o güne kadar yapılan tüm açıklamaları, alınan kararları ve yapılan hesapları altüst etti. EFSA birkaç hafta sonra basına şu açıklamayı yaptı: “Seralini ve ekibinin araştırmasındaki ciddi kurgu ve metodoloji hataları, araştırmanın kabul edilebilir bilimsel standartlarda olmadığı anlamına gelmektedir ve genetiği değiştirilmiş NK603 mısırın daha önce yapılan güvenlik değerlendirmelerinin yeniden incelemesine dair bir neden yoktur.” EFSA'nın, Seralini'nin araştırmasında hatalar bulup bulmaması bir yana, 3 yıl önce onayladığı NK603 için Monsanto'dan ya da bağımsız araştırmacılardan yeni ve daha uzun süreli bir araştırma talep etmemesi, GDO lobisinin baskısıyla olanı biteni örtbas etmeye çalışması olarak yorumlandı. Bağımsız Avrupa Birliği kurumsal gözlem grubu Corporate Europe Observer'a göre, EFSA GDO inceleme panelinin birçok üyesinin Monsanto ve GDO endüstrisiyle belgelenmiş bağları bulunmakta.

  • FCT ve Monsanto

FCT'ye gelince, Seralini araştırmasını hemen yayından kaldırmadı ancak bir kaç ay sonra Mayıs 2013'te, yayın kurulu “Biyoteknoloji Yardımcı Editörü” pozisyonu yaratarak,Richard E. Goodman'ı işe aldı. Richard E. Goodman, Nebraska Üniversitesi'nde Gıda Alerjisi Araştırma ve Kaynak Programı'nda profesör olmasının yanı sıra 1997-2004 yıllarında Monsanto'da çalıştı. Monsanto'da görevi şirketin GD ürünlerinin alerjenliğini değerlendirmek ve Monsanto adına GDO gıdaların alerjenlik ve güvenlik konularında araştırmalar yayımlamaktı. Goodman, aynı zamanda GDO endüstrisi tarafından finanse edilen GDO lobi organizasyonu International Life Science Institute'ün (ILSI) de bir çalışanıydı.

ILSI Avrupa'nın başlıca finansörleri arasında dünyanın en büyük kimyasal şirketi BASF, Coca-Cola, Danone, Kraft, Mc Donald's, Nestle, Unilever, dünyanın en büyük aspartam üretici Ajinomoto, Syngenta ve tabii ki Monsanto bulunmakta. ABD ILSI'nin başında, kuruluş tarihi 1978'den 1991'e kadar, aynı zamanda Coca-Cola'nın Başkan Yardımcılığını yürüten Alex Malaspina  bulunmaktaydı. GDO karşıtlarına göre, ILSI'nin başlıca amacı GD gıdalar ve kimyasal gıda katkı maddeleri için endüstrinin lehine risk değerlendirme yöntemleri geliştirmek ve karar ve yasa mekanizmaları ile birlikte çalışarak bunları uluslararası yönetmeliklere kabul ettirmek. FCT ile Şubat 2013'e kadar hiçbir belgelenmiş ilişkisi olmayan Goodman'ın bir anda yayın kurulunda böylesine yüksek bir pozisyona atanması, çok ciddi bazı sorulara yol açtı: Monsanto, bundan böyle FCT'de hangi biyoteknoloji araştırmalarının yayımlanacağına karar verebilecek mi ve bilimsel çalışmaların kontrolünü eline geçirebilecek mi?

  • Elsevier'in sahte bilim dergileri

Bakmamız gereken bir diğer isim de FCT'nin yayınevi Elsevier. Uluslararası bilimsel yayın dünyası devlerinden Elsevier'in de sicili hiç parlak değil. 2009 yılında, Elsevier Avustralya sadece Merck ilaçlarının kullanımını teşvik eden ve Merck tarafından verilen yazıların yayımladığı bir sahte tıp dergisi çıkardı (Australasian Journal of Bone and Joint Medicine).Avustralya'da, bu derginin öne çıkardığı ilaçlardan biri Vioxx'u kullandıktan sonra kalp krizi geçiren kişiler tarafından Merck'e açılan davalar sırasında, Elsevier'in 2000 ve 2005 yılları arasında ilaç şirketleri tarafından finanse edilen altı dergi daha yayımladığı ortaya çıktı. The Guardian gazetesi, Elsevier CEO'su Michael Hansen'in bunların tıp dergisi görüntüsünde yayınlandıklarını ve kamuoyuna yeterli açıklamayı yapmadıklarını itiraf etmesine ve “Bu kabul edilebilir bir davranış değildi, ve bundan dolayı pişmanız” sözlerine yer verdi.

Ayşe Bereket / Yeşil Gazete

DEVAMI GELECEK

 



Kaynaklar:
http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0278691512005637
http://sustainablepulse.com/2012/09/19/criigen-study-links-gm-maize-roundup-premature-death-cancer/#.UpsMnY1hN1M
http://www.tbbdm.gov.tr/home/biosafetycouncilhome/councildecisions.aspx
http://www.criigen.org/SiteEn/index.php
http://gmoevidence.com/criigen-gm-maize-and-roundup-can-cause-tumours-multiple-organ-damage-and-premature-death/
http://www.theecologist.org/News/news_analysis/2185442/scientific_journal_retracts_study_exposing_gm_cancer_risk.html
http://www.independentsciencenews.org/science-media/the-goodman-affair-monsanto-targets-the-heart-of-science/
http://www.independentsciencenews.org/health/seralini-and-science-nk603-rat-study-roundup/
http://gmwatch.org/latest-listing/51-2012/14514
http://www.sciencemediacentre.org/expert-reaction-to-gm-maize-causing-tumours-in-rats/
http://rt.com/news/corn-study-gm-french-711/
http://www.journals.elsevier.com/food-and-chemical-toxicology/editorial-board/
http://corporateeurope.org/sites/default/files/ilsi-article-final.pdf
http://online.wsj.com/article/PR-CO-20131128-907680.html?dsk=y
http://gmoseralini.org/professor-seralini-replies-to-fct-journal-over-study-retraction/
http://publicationethics.org/files/retraction%20guidelines.pdf
http://www.testbiotech.de/en/node/972
http://www.examiner.com/article/scientitists-outraged-at-journal-retraction-of-gmo-rat-study
http://spherix.com/documents/pr111909–PlacementClosing.pdf

 

İşte GDO'nun kanser yaptığına dair belge

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.