Gıdada GDO'yu tespit edecek laboratuar bile yokmuş

Greenpeace’in yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de GDO’lu ürünlerin incelenmesi konusunda laboratuvarlar yetersiz.

Gıdada GDO'yu tespit edecek laboratuar bile yokmuş

Araştırma sonuçlarıyla hazırlanan rapora göre, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı, Türkiye Akreditasyon Kurumu TÜRKAK'tan akredite laboratuvarların hiçbiri, Türkiye'de izinli olmayan GDOların tespitini yapamıyor.

Laboratuvarların akreditasyon belgeleri incelenerek hazırlanan rapora göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na ait 41 laboratuvardan 10'u bir üründe GDO olup olmadığını test edebiliyor; sadece 4'ü, Türkiye'de izinli olan GDOların tanımlamasını ve miktar analizini yapabiliyorken, Türkiye'de yasak olan GDOların tanımlamasını ve miktar analizini yapabilen laboratuvar sayısı 0 (sıfır).

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın çeşitli konularda akredite olmuş 41 adet laboratuvarı var. Bunlardan sadece 10 tanesi var/yok testi ile GDO tespiti yapabiliyor. Bu akreditasyona 2 üniversite ve 2 Tübitak laboratuvarı ile 26 adet özel laboratuvar da sahip. Var/yok testi sadece sıfır toleransta işe yarıyor. Ürünün içinde sadece GDO olup olmadığını saptıyor. Miktar belirlemesi yapamıyor.
 
Miktar belirlemesini ise sadece 4 Bakanlık laboratuvarı yapabiliyor. Yönetmelikteki tanımlamalara göre bulaşanın izin verilen GDO`lardan olup olmadığının taranması gerekiyor. Şayet öyle ise muhtemelen bu 4 laboratuvar tespit yapabilecektir. Peki, ya bulaşan izin verilen GDO`lardan değilse? Çünkü bu laboratuvarlar izin verilmemiş ya da dünyada olup da ülkemizde olmayan GDO`ları analiz edebilecek akreditasyona sahip değiller. Bu durumda ya bu GDO`ların miktar analizleri hiç yapılamıyor ve izinsiz GDO ve bulaşanına sahip ürünler ülkemizde cirit atıyor ya da bir şekilde bazıları belki analiz edilmeye çalışılıyor olabilir. Ancak, izinsiz GDO`lar için bu laboratuarlar akredite olmadıklarından yaptıkları analizlerin hiçbir geçerliliği ve güvenilirliliği yok!

GIDA HAREKETİ UYARIYOR!

GDO'DA BAZI TEMEL SORUNLAR...

Aslolan bir canlının tabiî yani fıtri yapısının bozmamaktır. Bunu yapmak şeytanî bir eylemdir ve yapanlarda insan suretli şeytanlardır. Bunun milyonda bir ya da yüzde bir bozulması arasında sadece rakamsal fark vardır. Zira ara sıra fahişelik yapmakla sürekli yapmak arasındaki fark sadece sayısal farktır. Bu nedenle gerisi teferruattır. GDO'da binde dokuzu bulaşan saymak insanlarla alay etmektir.

ANALİZ YAPMAK ÇÖZÜM MÜ?

Analiz kitleri GDO'cu firmaların yan şirketlerince üretiliyor. Görmek istemediklerini görmeyebilirler. Ayrıca dünyada sadece mısır, soya, kanola ve pamukta GDO varda diğerlerinde yokmuş gibi sadece bu ürünleri analiz etmek, bir palavradır. Zira dünyada onlarca türün genetik yapısı değiştirilmiş olup, ekimi de yapılmaktadır. Bir çok ülkede GDO'ya yönelik tepki nedeniyle bu ekimler GDO'suzmuş gibi yapıldığı biliniyor.

İNSANA ZARAR VEREN HAYVANA VERMEZ Mİ?

Bir bitki tüketildiğinde yiyen her canlının metabolizmasında benzer sonuçlara yol açar. Ancak oran, miktar ve zaman değişkeni olabilir. Bugün GDO'lu bitkilerin hayvanlara zarar vermediğini iddia eden bir takım beyinsiz taife var. Bunların GDO'cuların kiralık sözcüleri olduğu bir gerçektir. Bilim denilen şey, yazıktır ki günümüzde servetin esiri haline gelmiştir. Bilim ahlaklı ellerde olduğu sürece değerlidir. Aksi durumda insanları servet sahiplerine köle yapar. Mesela hayvanlar GDO'lu ürün gelince iyi yerini et, süt yumurta yapmaya, GDO'lu kısmını dışkıya mı ayırıyor?

SAHİ TÜRKİYE'DE GDO YASAK MI?

Türkiye'de GDO sadece bebek mamalarında yasak. Aksini söylemek yalancılıktır. "Yasak" olduğu alanda bile tespit ediliyor ise gerisi konuşmak demojiden öte geçmez. Türkiye'de Tarım Bakanlığı hiçbir şartta GDO'ya karşı değildir. Aksi söylemler post modern Demirelciliktir.

KAÇ ÜRÜNDE GDO TESPİT EDİLDİ?

Son edindiğimiz bilgilere göre 2013 yılında yüzlerce üründe GDO tespit edilmiş ama hepsi gizleniyor. Okmeydanı'nda çıkmayan medya, GDO terörüyle ilgilenemiyor. İlgilense de reklamı ya da başkaca ilişkiler nedeniyle haber yap(a)mıyor.

 

 

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.