Patates ve mısır cipsleri, kraker, bisküviler, kahvaltılık gevrekler, fırınlanmış ürünler, ekmek, kavrulmuş kahve gibi gıdalarda yoğun olarak var ve kanserojen etkisi nedeniyle insan sağlığına zararlı...
Uzmanlar, yüksek nişasta içeren gıdaların kızartılması ya da fırınlanması sırasındaki kimyasal reaksiyonla ortaya çıkan ''akrilamid''in sağlık problemlerine neden olabileceğini belirterek, bu tür ürünleri alırken dikkatli olmaları istendi.
Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevki Arslan, insan sağlığına zararlı etkileri bulunduğu belirtilen akrilamidin kokusuz ve renksiz olmasının yanında suda kolaylıkla çözündüğünü söyledi.
Akrilamidin patates ve mısır cipsleri, kraker, bisküviler, kahvaltılık gevrekler, fırınlanmış ürünler, ekmek, kavrulmuş kahve gibi gıdalarda yoğun olarak gözlemlendiğine dikkati çeken Arslan, ''Gıdalardaki akrilamid kalıntısı dünya çapında bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun azaltılması ve tam olarak çözülmesi için birçok çalışma sürdürülüyor. Örneğin Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı kapsamında akrilamid ve diğer ısı sonucu oluşan toksik maddelerden kaynaklanan sağlık risklerine ilişkin araştırmaları içeren ve 'heatox' adı verilen bir proje sonuçlandırıldı. Tüm yapılan bu çalışmalar, akrilamidin kendiliğinden oluşması ve muhtemel kanserojen sınıfına dahil edilmesi, özellikle Avrupa ve Amerika'da üreticiler ve tüketicilerdeki bilinç düzeyinin artmasına neden oldu. Türkiye'de de yapılan yayınlar ile bu ilginin her geçen gün artığı kanısındayım'' dedi.
GENLER VE SİNİRLERİ DE ETKİLEYEN KANSEROJEN
Arslan, akrilamidin genler ve sinirler üzerinde toksik etki oluşturduğunu anlatarak, insanlarda muhtemel karsinojen (kanser oluşumuna neden olan etkenler) olarak kabul edildiğini kaydetti.
Akrilamidin Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC)) 1994 yılında yayımladığı raporda, insanlar için olası karsinojen madde grubuna dahil edilmesi, nişasta içeren gıdaların kızartılması ya da fırınlanması sonucunda kendiliğinden oluşması nedeniyle insanların dikkatini üzerine çeken bir kimyasal olduğunu belirten Arslan, şöyle devam etti:
''Akrilamid, birçok endüstride sıklıkla kullanılan, nörotoksik (sinirler üzerindeki toksik etki), reprodüktif toksik (üreme üzerindeki toksik etki) ve karsinojenik (kansere neden olan etkenler) bir kimyasaldır. Akrilamid polimeri su arıtma işlemlerinde, kağıt üretiminde, organik kimyasalların üretiminde, biyokimya, moleküler biyoloji ve biyoteknoloji gibi birçok araştırma laboratuvarlarında protein ayırma tekniklerinden biri olan elektroforez işleminde kullanılmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, sigara dumanının da bileşenlerinden biridir.''
Arslan, gıda maddelerinde kızartma ve fırınlama sonucunda meydana gelen akrilamidin gözle görülemeyeceğine dikkati çeken Arslan, varlığının sıvı ve gaz kromotografisi gibi yöntemlerle belirlenebildiğini dile getirdi.
"FIRINLANMIŞ VE KIZARTILMIŞ GIDALARA DİKKAT"
Çok net bilgi olmamakla birlikte bir çalışmada akrilamidin pankreas kanser riskini 2 kat artırdığına dair bulgular olduğuna işaret eden Arslan, şöyle devam etti:
''Yapılan çalışmalarda akrilamidin hem hayvanlarda hem de insanlarda ataksi (kas hareketlerindeki düzensizlik), iskelet kası güçsüzlükleri ve hissizlikleriyle karakterize edilen nörotoksik problemlere neden olduğu saptanmıştır. Benzer şekilde akrilamid hayvanlarda anormal sperm ve sperm sayımı, çiftleşme sıklığında azalma, doğumda yavru vücut ağırlığında azalma ile karakterize edilen üreme ve gelişme problemlerine neden olduğu saptanmıştır.''
Tüketicilerin fırınlanmış ürünleri satın alırken bazı noktalara dikkat etmeleri gerektiğine dikkati çeken Arslan, ''Basit bir şekilde tüketicilerin bu maddeyi yoğun bir şekilde içeren gıdaları daha az tüketmeleri faydalı olacaktır. Türkiye'deki durum hakkında bir bilgim yok ama yurtdışında akrilamidin oluşmasının engellenmesi için çeşitli yöntemler kullanılıyor. Bu yöntemlerle hazırlanan gıdaların tüketilmesi de akrilamide maruziyetin azaltılması açısından faydalı olacaktır'' dedi.
gazeteport
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar