Gözümüzün içine baka baka Türkiye'yi İsrail'e taşımışlar

Rize Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Karaoğlu: 'Doğu Karadeniz’den yoğun bir endemik bitki kaçakçılığı var' -'Şu anda kaçak bitki sadece gümrüklerde ihbar varsa yakalanıyor. Yakalananlar da buz dağının görünen kısmı' -'Bugün İsrail’de bir Ayder Yaylası var. Ayder’in bir minyatürünü oraya kurmuşlar'

Gözümüzün içine baka baka Türkiye'yi İsrail'e taşımışlar

Rize Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Şengül Alpay Karaoğlu, Doğu Karadeniz'de yoğun bir endemik bitki kaçakçılığı olduğunu ifade ederek, "Şu anda kaçak bitki sadece gümrüklerde ihbar varsa yakalanıyor. Yakalananlar da buz dağının görünen kısmı" dedi.

Karaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyaca ünlü Anzer balını oluşturan çiçeklerin her biri başta olmak üzere Rize'nin endemik bitkilerinin markasını oluşturmak istediklerini ifade ederek, Doğu Karadeniz'de özellikle soğanlı bitkide önemli popülasyon olduğunu söyledi.

Bu bitkilerin 40 yıldır bilinçsiz bir şekilde ihraç edildiğini belirten Karaoğlu, "Doğu Karadeniz'den yoğun bir endemik bitki kaçakçılığı var. Bu durum, kaçırılmak istenen bitkilerin zaman zaman yakalanmasıyla ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.

Doğu Karadeniz'e gelen bazı kişilerin neden direkt yaylalara gittiğinin sorgulanması gerektiğine dikkati çeken Karaoğlu, şöyle devam etti: "Yöremizdeki belirli kontrol noktalarında endemik bitkileri tanıyan insanların olması lazım. Adamın biri yaylaya gidiyor, 'turizm yaptı, indi' diyoruz. Ama geliş sebepleri aslında çok farklı. Eskiden bu bitkileri çalarken gövdesini çalıyorlardı ve bu görülebiliyordu. Ama günümüzde buna ihtiyaç duyulmuyor artık kaçakçı bitkinin kök saçağından gözle görülemeyecek bir parça alıyor, kulağının arkasına, gözlüğünün bir köşesine mikroçipler içinde saklayabiliyor. Ayakkabısına, çorabına saklıyor. Bu konuda duyumlar alıyoruz. Bunlar bilimsel gerçekler."

"İsrail'e Ayder kuruldu" iddiası

Karaoğlu, bitki kaçakçılarının "hangi bitkinin, hangi yaylanın hangi noktasında olduğunu çok iyi bildiğine ve özel aletlerle bitkinin doğal değerlerini araştırdıklarına" dikkati çekerek, "Bir bitkinin özelliklerinin analiz edilmesi için o bitkinin küçük bir kesitinin alınması yeterli oluyor.

Bununla milyonlarca DNA üretilip bize satabiliyor. Bugün İsrail'de bir Ayder Yaylası var. Ayder'in bir minyatürünü oraya kurmuşlar. Bu bilinen bir gerçek.

Bölgede yetişen hemen hemen her bitkinin bir kopyasının İsrail'de olduğuna inanıyorum. Bölgenin iklim şartlarının aynısını oluşturup, Ayder tepesi yapmışlar" dedi.

Yaklaşık 10 yıldır dağcılık ve fotoğrafçılığa ilgi duyduğunu ifade eden Karaoğlu, "Bu kişiler sürekli dağ gezileri yapar. Yaptığım her dağ gezisinde motosikletli 3-5 İsrailli görürüm. Biz sabah saat 09.00-10.00'da dağlara çıkarken, onlar o saatte iniyorlar. Çünkü o saatlerde yaylada kimse görünmez.

Rahat rahat bitkileri topluyorlar. Misafir olarak davet edilen bazı hocalar bile bitki çalıp bir yerlere sıkıştırıp kaçırıyorlar. Bunu öğrenen bazı Türk hocaların haber vermesiyle gümrüğü geçerken yakalanan yabancı hocalar var. Hiçbir ülkenin yaylasına bu kadar sorgusuz, sorumsuz girilemez" diye konuştu.

"Kaçakçıya turisttir diye hizmet ediyoruz"

Doç. Dr. Şengül Alpay Karaoğlu, Doğu Karadeniz'de özellikle soğanlı bitkilerin ihracı konusunda köylülerin bilinçlendirilmesi gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Köylülerin bilinçlendirilmesi amacıyla iki bölgede eğitim çalışması yapmayı düşünüyoruz. Ayder ve İkizdere vadileri endemik bitki türleri açısından çok önemli. Bu vadiler, yaylalar üzerinden birleşiyor. Bu iki bölgeye kontrol noktaları oluşturulup, sıkı denetlense kolay kolay bir şey kaçırılamaz. Şu anda kaçak bitki sadece gümrüklerde ihbar varsa yakalanıyor.

Yakalananlar da buz dağının görünen kısmı. Ben başka bir ülkeye giderken ayakkabımı, çorabımı çıkartıyorum, ülkemize gelenler ise rahatlıkla girip çıkıyor. Turistler, endemik bitkilerimizi kaçırırken biz 'turisttir' diye onlara hizmet ediyoruz" Yüksekokullarından mezun olacak öğrencilerin bu konuda bölge insanına önemli bilgi akışı sağlayabileceğini dile getiren Karaoğlu, "Bu öğrencilerimiz bilgi birikimleri ile kaçakçılığı önleyebilecektir. Bu konuda bilinç oluşturmak çok önemli" diye konuştu.

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.