Doç. Dr. İlker Alat, hastaya verilecek ilaçların, helal-haram konusunda bilgilendirilmesi ve ilaçların prospektüsünde üretim bilgilerinin yer alması gerektiğini söyledi.
Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Doç. Dr. İlker Alat, hastaya verilecek ilaçların, helal-haram konusunda bilgilendirilmesi ve ilaçların prospektüsünde üretim bilgilerinin yer alması gerektiğini söyledi.
Doç. Dr. Alat, genel sağlık uygulamalarında, helal-haram ilişkisine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, doktorların, hastalarına, tedavi yöntemlerinde kullanılan ilaçlar hakkında "net bilgiler" vermediğini savundu.
"NE OLURSAN OL HARAMA SARILMA DENİYOR"
Şifanın, haramla bulunamayacağını, helal kaynaklardan arınması gerektiğine dikkati çeken Alat, insanların bu konuda sorumlu olduğunu ifade etti. Şifa vericinin Allah olduğunu belirten Alat, "Herhangi bir hastalığımız nedeniyle, kalkıp da hemen harama sarılmamalıyız. Ne olursan ol, harama sarılma deniliyor. Helal kaynaklara ulaşacak tedbirleri almamız gerekir. Bu tedbirler herkes için geçerli. Herkesin yapması gereken sorumluluklar" diye konuştu.
"İSLAMA UYGUN İLAÇLAR SEÇİLMELİ"
Güncel sağlık uygulamalarının İslama uygun olması gerektiğini belirten Alat, şunları söyledi:
"Genel sağlık uygulamalarında, helal-haram ilişkisine uyulmuyor. Hastalara, tedavilerinde kullanılacak ilaçların, tıbbi malzemelerin içeriği anlatılmak zorunlu olmalı. Bunun vebali büyük. İçeriğinde haram madde bulunan ilaçların ve hayvansal kaynaklı dikiş materyaller, doku bütünleyiciler, damar greftleri, kalp kapakları, lokal etkili kanama durdurucular günümüzde çok yaygın olarak kullanılıyor. Bu malzemelerin varsa muadillerinin kullanılması, İslama uygun tedavi yöntemleri seçilmesi gerekir."
"PROSPEKTÜS BİLGİLERİ EKSİK"
Hastanın verilen ilaçlarla ilgili helal-haram konusunda da bilgilendirilmesini isteyen Alat, şunları kaydetti:
"Kapsüllü ilaçların içerisindeki toz, ilacın kendisi, o da haram kaynaktan olabilir, araştırmak lazım ama bir de şu var ki kapsülünün kendisi jelatinden üretiliyor. Jelatinin de kaynağı domuz. Sığırdan ürettiğini iddia edenler var ama onlar da o sığırın nasıl kesildiğini bilmiyor. Bu kapsülü çıkarıp da içsen o zamanda ilacın etkinliği azalır ya da mideye zarar verir. Ben hastalarıma kapsüllü ilaç yazmıyorum. Aynı şekilde film tabletler var. Film kısmında da domuz var. 2012 yılında yaklaşık 6 bin tane ilaç çıkmış. Bunların her birisine bakılması gerekir."
İlaçların prospektüsündeki bilgilerde eksiklik olduğunu, üretim kaynaklarının yazılmadığına işaret eden Alat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Halk, bunu Sağlık Bakanlığından talep etmeli. Bu isteğini Diyanet İşleri Başkanlığına bildirmeli. Biz Müslümanız. Peygamber efendimiz, haramlar ve helallerin belli olduğunu, şüphelilerden uzak durmamızı öğütlüyor. Şu anda bunların her birisi şüpheli oluyor. Tedavi maksatlı olsa bile, ne olduğunu bilmiyoruz. Bakanlık ve yetkililer, bunu yerine getirmeli." (Hürriyet)
Domuz katkılı ilaçlar TBMM gündeminde
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar