Son üç yıldır toplam 155 adet insan-hayvan karışımı embriyo üretildiği ortaya çıktı.
İngiltere'nin en önemli üniversitelerinden College London, Newcastle ve Warwick'in son üç yıldır toplamda 155 adet insan-hayvan karışımı embriyo ürettiği ortaya çıktı.
İngiltere İnsan Kısırlık ve Embriyoloji Birliği tarafından verilen izinle insan hayvan melezi embriyoların üretildiği tek ülke olan İngiltere'nin bu uygulaması tepki çekti.
İngiliz bilim insanları, yapılan deneylerin insan ve hayvan türlerinde istenmeyen değişikliklere yol açabileceği konusunda uyardı.
Embriyolar insan sperminin hayvan yumurtasıyla döllenmesiyle oluşturuluyor. Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara çare bulmak için üretilen insan hayvan karışımı embriyolar yüzde 99.9 insan, yüzde 0.1 hayvan bileşiminden oluşuyor.
İNSAN KLONLANMASININ YOLUNU AÇIYOR
İnsan hücrelerinin hayvanlardan alınan yumurtalara katılması ile üretilen melez (hibrit) embriyolar, özellikle genetik nedenlerden ötürü görülen Alzheimer, Parkinson gibi hastalıkların tedavisinin bulunmasında kullanılmak isteniyor. Yalnız yaşayan ya da lezbiyen evlilik yapmış vatandaşların yapay döllenme ile çocuk sahibi olması da böylece daha kolay hale gelecek. Hastaları kurtarmak amacıyla genetik olarak uyumlu “Kurtarıcı Kardeş” yaratmanın da önünü açan araştırmalar,“insan klonlanması”nın önünü açtığı için muhafazakar çevrelerin tepkisini çekiyor.
MELEZ (HİBRİT) EMBRİYOLAR NASIL ÜRETİLİYOR?
İnsan hücresinin temel bileşeni olan çekirdek, bulundurduğu tüm genetik geçmişini taşıyan DNA'sıyla birlikte dişi hayvan (inek ya da tavşan) yumurtasına enjekte ediliyor.
Enjeksiyonun ardından dişi hayvan yumurtasının tüm genetik özellikleri yok ediliyor. Bu aşamada hayvan yumurtası, insan DNA'sı için konukevi haline geliyor.
Konukevi haline gelen hayvan yumurtası, bu andan itibaren vücut dokuları kromozom farkı gösteren, iki ayrı türe ait özellikler gösteren bir embriyo haline geliyor. Bu evrede dişi hayvan yumurtası % 99.9 insan hücresi özelliği gösteriyor.
Embriyo, elektrik akımları uygulanarak, yapay olarak mitoz bölünmeye uğratılıyor ve laboratuvar ortamında beklemeye bırakılıyorlar, bu şekilde doku oluşumuna olanak tanıyacak kök hücreler yaratılmış oluyor. Mevcut yasa, bu sürenin 14 günden daha uzun olamayacağını belirtiyor.
Ajanslar
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar