İngiliz ve Kanadalı bilim adamları, Microbial Ecology in Health and Disease isimli bilimsel dergide yayınladıkları makalede, GDO’lu gıda ve yemlerin etkileri konusunda bilimsel sonuçları kaleme aldı.
Tercüme Emine Sonnur Özcan / Gıda Hareketi
İngiliz ve Kanadalı bilim adamları, Microbial Ecology in Health and Disease isimli bilimsel dergide yayınladıkları makalede, GDO'lu gıda ve yemlerin kanıtlanmış zararlarını ortaya koydular. Makaleye göre GDO'ların bilimsel deneylerle kanıtlanmış 12 zararı şunlar:
ERKEN ÖLÜM
1. 2005 ve 2006 yılları arasında, Rusya Bilimler Akademisi'nden bilim adamları Genetiği Değiştirilmiş (GD) soya ile fareleri beslediler. Bu fareler, aşırı derecede küçük yavrular doğurdu. Yavruların yarısından fazlası 3 hafta içinde öldü. Sonuçlar bilimsel dergi ve konferanslar olmak üzere yedi ayrı yerde yayımlandı.
ALERJİ
2. 2004 ve 2005 yılları arasında, Hindistan'ın Madya Pradeş bölgesinde GDO'lu pamuğa mâruz kalan yüzlerce tarım işçisi ve pamuk üreticisi, Madya Pradeş, Hindistan, pamuk işleyicileri ciddi alerjik rahatsızlıklar yaşadı. Vaka incelemesi ve sonuçları Science and Society isimli dergide 2006'da yayımlandı.
GDO'LU ÜRÜN YİYEN KOYUNLAR ÖLDÜ
3. 2005 ve 2006 yılları arasında, Hindistan'ın Andra Pradeş şehrindeki Warangal bölgesinde, dört ayrı köyde GDO'lu pamuk hasat artıklarını yiyen binlerce koyun öldü. Vaka incelemesi ve sonuçları Science and Society isimli dergide 2006'da yayımlandı.
AKCİĞERDE İLTİHAP
4. 2005 yılında, Canberra, Avustralya'daki Commonwealth Scientific and Industrial Research Organization‘daki bilim adamları, normalde zararsız bir protein içeren bir transgenik fasulyeyi farelerde test ettiler. GDO'lu fasulye, farelerin akciğerlerinde iltihaplanmaya neden olmuş ve fasulyenin içine dahil edilen yabancı proteinin, diğer besinlerdeki proteinlere karşı da hassasiyeti kışkırttığı ortaya çıktı. Deney sonuçları 2005 ve 2006'da iki ayrı bilimsel dergide yayımlandı.
AKCİĞER VE TESTİSLER DE SORUN
2005 yılında, Canberra, Avustralya'daki Commonwealth Scientific and Industrial Research Organization‘daki bilim adamları, normalde zararsız bir protein içeren bir transgenik fasulyeyi farelerde test ettiler. GDO'lu fasulye, farelerin akciğerlerinde iltihaplanmaya neden olmuş ve fasulyenin içine dahil edilen yabancı proteinin, diğer besinlerdeki proteinlere karşı da hassasiyeti kışkırttığı ortaya çıktı. Deney sonuçları 2005 ve 2006'da iki ayrı bilimsel dergide yayımlandı.
AKCİĞER, PANKREAS VE TESTİSLER DE SORUN
5. İtalya'daki Urbino, Perugia ve Pavia Üniversitelerindeki bilim adamları, 2002'den 2005'e kadar yayınladıkları raporlarda GDO'lu soyalarla beslenen genç farelerin pankreas, akciğer ve testis hücrelerinin etkilendiğini ortaya koydular. Sonuçlar dört ayrı bilimsel dergide yayımlandı.
5 KÖYLÜ ÖLDÜ BİRÇOĞU DA HASTA
6. 2003 yılında, Filipinlerin güneyindeki köylüler, Monsanto'nun GDO'lu ve hibrit mısırları çiçeklenmesiyle, gizemli hastalıklara yakalandılar. Köylülerin kanlarında bu ürüne karşı koyan antikorlar tespit edildi. Nedeni belirsiz en az beş ölüm vakası yaşandı. Bazılarının hastalıkları hâlen devam etmektedir. Vaka incelemesi ve sonuçları Science and Society isimli dergide 2006'da yayımlandı.
BÖBREK VE KANDA ANOMALLİKLER
7. 2004 yılında Monsanto'nun gizli araştırma dosyası, GDO'lu mısırlarla beslenen sıçanlarda ciddi böbrek ve kan anormallikleri olduğunu gösterdi. Ayrıntılı bilgiler www.gmwatch.org adresinde yayımlandı.
İNEKLER ÖLDÜ
8. 2001 ve 2002 yılları arasında, Almanya'nın Hesse bölgesinde GDO'lu mısır yedirilen bir düzine inek öldü. Ayrıca ineklerde pek çok hastalığa sebep oldu ve hasta hayvanlar kesilerek telef edildi. Vaka incelemesi ve sonuçları Science and Society isimli dergide 2004'te yayımlandı.
ORGAN YETMEZLİĞİ GÖRÜLDÜ
9. 1998 yılında, İskoçya'da Arpad Pusztai ve arkadaşları GDO'lu patatesle beslenen farelerin tüm organ sistemlerinde hasar meydana geldiğini tespit ettiler. Sonuçlar 2003 yılında İskoçya'da, uluslararası bilimsel bir dergide yayımlandı.
BARSAKLARDA SORUN
10. Aynı sene (1998) Mısır'daki bilim adamları benzer etkileri GDO'lu patatesle beslenen farelerin barsaklarında da buldular. Sonuçlar 1998'de Nat Toxins isimli bilimsel dergide yayımlandı.
MİDELERDE DELİK
11. ABD Gıda ve İlaç Kurumu'nun (FDA) 1990'ların başına tarihlendirilen verilerinde, GDO'lu domatesle beslenen farelerin midelerinde küçük delikler açıldığını ortaya koymaktadır.
TAVUKLARI ÖLDÜRDÜ
12. 2002 yılında, Aventis firması'nın (daha sonra Bayer CropScience) İngiliz karar mercilerine gönderdiği veriler, GDO'lu mısırla beslenen tavukların ölme ihtimalinin diğerlerine göre iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bilgiler, Science and Society isimli dergide 2004'te yayımlandı.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar