Sağlık Bakanlığı yetkilileri Hürriyet'e verdikleri demekçe Gıda hareketi olarak yaptığımız basın açıkılamasının doğru olmadığını iddia ettiler. Peki kim doğru söylüyor? İşte ayrıntılar...
İlk olarak 24.08.2012 tarihinde Sabah gazetesinden Safure Cantürk imzalı ve "Kantinlerde çikolata ebatları küçülecek" başlıklı bir haber yer aldı. (Haberin tüm metni aşağıdadır.) Haberde "Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mustafa Öztürk'ün "yeni eğitim-öğretim döneminde ilkokul 4'lerde gazlı, şekerli içecek ve hamburger ile cips yasağının devam etmesine, ortaokul ve liselerde ise yasağın kalkmasına karar verildiğini söylediği" bilgisi yer alıyordu.
Bakanlıklardan hiç birinden aradan 4 gün geçmesine rağmen bir yalanlama gelmedi.
Bu sessizlik üzerine Gıda Hareketi 28/08/2012 tarihinde 'Kantin Devrimi' sermayeye kurban edildi' başlıklı bir açıklama yayınlandı.
Açıklamamız üzerinde Hürriyet gazetesi'ne konuşan Sağlık Bakanlığı yetkilileri Gıda Hareketi'nin açıklamalarının doğru olmadığını iddia etmiş. (Bu haberin tedayları da aşağıda yer almaktadır.)
Ancak Sağlık Bakanlığı'nın Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mustafa Öztürk'ün açıklamalarını neden 5 gündür yalanmayıp Gıda Hareketi'nin o açıklamadan dört gün sonra yaptığı açıklamayı yalanladı?
Kimin doğru söylediğini zaman gösterecektir. Dileriz ki 2011'de başlayan yasak devam eder de Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi olarak biz hem açıklamamızı geri geçeriz hem de yasağa olan desteğimizi sürdürürüz.
Lakin Bakanlık veya bakanlıklar aksi yönde bir uygulama başlatırsa konunun yargı dahil birçok mecraya taşınacağını bilmeleri gerektiğini de hatırlatmak isteriz.
İŞTE SABAH GAZETESİ'NİN HABERİ
Obezite ile mücadele kapsamında yeni öğretim döneminde okul kantinlerine yeni düzenlemeler geliyor
Geçen yıl okul kantinlerinde satışı yasaklanan cips ve gazlı içeceklere ek olarak bu yıl ilkokullarda çikolata ve diğer abur-cubur gıdaların ebatları da küçülecek. Yasakla birlikte satışının arttığı anlaşılan lise kantinlerindeki kola ve cipse de kırmızı alarm geliyor. Milli Eğitim, Sağlık ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri, 1 yıldır okul kantinlerinde uygulanan 'Sağlıklı Kantin Projesi' kapsamındaki gazlı içecek ve cips yasağı uygulamasını değerlendirdi.
CİPS YASAĞI DEVAM
İlkokullarda başarılı olan yasak ortaokul ve lise çağındaki çocuklar için bu ürünleri daha da cazip hale getirildiğine dikkat çeken uzmanlar, "Ergen çocuklarda yasak fikri daha cazip hale gelebiliyor. Koladan çok yasak bir eylem yapmaktan keyif alıyorlar. Bu yaş çocuklarına yasaklamak yerine uyarmak daha etkili olacaktır" uyarısını yaptı. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mustafa Öztürk ise yeni eğitim-öğretim döneminde ilkokul 4'lerde gazlı, şekerli içecek ve hamburger ile cips yasağının devam etmesine, ortaokul ve liselerde ise yasağın kalkmasına karar verildiğini söyledi. Ortaokul ve liseler için abur-cubur diye adlandırılan cips, kola, çikolata ve benzeri yiyecek ve içeceklerin üzerlerine kırmızı kodlu şeritler konulacağını belirten Öztürk, kırmızı şeritli ürünlerin altında ürünün sağlığa zararına ilişkin uyarıların büyük puntolarla ve anlaşılır şekilde yazacağı belirtildi. Öztürk, okul kantinlerinde satılan aburcubur ürünlerin ebatlarının küçülmesi için sektörle görüşüldüğünü belirterek, "Çocukları çikolatadan vazgeçirtemiyoruz en azından tükettikleri oranı azaltmak istiyoruz. Sektörde bu tür gıdaların ebatlarının ve gramajlarının daha küçük paketlerde satılması konusunda destek verdi. Bu uygulamanın önümüzdeki döneme yetişmesini bekliyoruz" diye konuştu.
GIDAYA RENK AYARI
Öztürk, gıdalarda renk uygulamasının piyasalarda satılan ürünlere uygulamaya başlayacağını belirterek, sağlık için risk grubunda bulanan gıdaların kırmızı şerit, orta riskli grupta bulunanların sarı ve sağlıklı gıdaların da yeşil şeritle satılmaya başlayacağını söyledi. Öztürk, amaçlarının halkın bilinçlendirerek yeşil şeritli ürünlerinin tüketilmesini sağlamak olduğunu kaydetti.
İŞTE HÜRRİYET GAZETESİ'NİN HABERİ
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer, kola ve cips satışlarının okullarda yeniden serbest bırakıldığını ileri sürerek, ‘kantin devriminin' sermayeye kurban edildiğini söyledi. “Çocuklar ve dolayısıyla ülkenin geleceği küresel sermayenin çıkarlarına kurban ediliyor” diyen Özer, Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu yetkililerinin, yasağı tüketimi cazip kıldığı gerekçesiyle sona erdirdiklerini belirtti.
Bakanlık yetkililerinin samimi olmadığını belirten Gıda Hareketi Lideri Özer; “Bilakis yasak nedeniyle tüketim azalmıştı ve aileler bu durumdan çok memnundular. Yasağın tüketimi azaltması, yerli ve yabancı birçok üreticiyi rahatsız ettiği için baskı uygulandığı dile getiriliyordu. Bakanlıkların bu geri adımı, baskılara boyun eğmekten başka bir anlam taşımaz. Kaldı ki gerekçeleri ilmî açıdan hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan komik değerlendirmelerdir. Bu boyun eğiş çocukları; dolayısıyla da ülkenin geleceğini endüstriye peşkeş çekmektir” sözleriyle tepki gösterdi.
BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Özer'in bu iddiaları karşısında aradığımız Sağlık Bakanlığı yetkilileri ise açıklamalara tepki gösterdiler. Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programıyla ilgili Başbakanlık Genelgesini anımsatan yetkililer, bu genelgeyle ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirme talimatı verildiğini anımsattılar.
GEÇEN YIL YASAKLANDI
Bu programın, “Obezitenin Önlenmesine Yönelik Çalışmalar” bölümünde yer alan ”Okullarda Obezite ile Mücadelede, Yeterli ve Dengeli Beslenme ve Düzenli Fiziksel Aktivite Alışkanlığının Kazandırılması” başlığı kapsamında Milli Eğitim Bakanlığının 21 Temmuz 2011 tarihli ve 2011/41 sayılı Genelgesi ile gazlı içecekler ile cipslerin yasaklandığının altını çizdiler.
YASAK DEVAM EDİYOR
Hem Sağlık Bakanlığı hem de Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili birimi olan Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü söz konusu Genelgenin halen geçerli olduğunu ve yeni eğitim öğretim döneminde de uygulamanın süreceğinin altını çizdiler.
İŞTE O MADDE:
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 21 Temmuz Tarihli Genelgesi;
“Eğitim kurumlarımızın, yatılı veya pansiyonlu yemekhaneleri dâhil olmak üzere kantinleri, çay ocakları, büfeleri, v.b. yerlerde, çocukların dengesiz beslenmesine şişmanlığa (obezite) sebep olabileceğinden, doğal maden suları hariç, enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan (enerji içecekleri, gazlı içecekler, aromalı içecekler ve kolalı içecekler) ile kızartma ve cipslerin satışları yapılmayacak, otomatik satış yapan makinelerde bulundurulmayacaktır. Bunların yerine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan üretim veya ithalat izni bulunan süt, ayran, yoğurt, meyve suyu, taze sıkılmış meyve suyu ve tane ile satış yapılabilen meyve bulundurulacaktır” şeklinde değiştirilmişti.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar