Katatay diye kitabının zararı Prof Dr Canan Karatay'ın yemek kitabı da çıktı.
“Ben şunun garantisini veriyorum: Mutfağını, Karatay Mutfağı'na çevirenler sağlık bulacak, zayıflayacak ve kilosunu koruyacak! Bunu yaparken de strese, bunalıma, depresyona girmeyecek. Yoksunluk hissi olmayacak. Aksine çok mutlu olacaklar.” Prof. Canan Efendigil Karatay
‘Türkiye'yi zayıflatan profesör' olarak ünlenen ve ilk iki kitabı satış rekorları kıran Prof. Canan Efendigil Karatay'ın merakla beklenen üçüncü kitabı çıktı: Karatay Mutfağı.
Karatay Mutfağı, sağlığını (ve kilosunu) önemseyen ama ağız tadından da taviz vermek istemeyen, mutfağında sağlığı, lezzeti ve sürdürülebilirliği aynı anda arayanlar için ideal bir kitap. İçinde birbirinden güzel tariflerin olduğu Türkiye'nin ‘en sağlıklı' yemek kitabı.
Kitap, sağlıklı bir mutfakta olması gereken ‘tüm' özellikleri bünyesinde topluyor. Bu anlamda alanında ilk ve tek. Öncelikle Karatay Mutfağı'nda kullanılan malzemeler sağlıklı ve temiz. Doğal malzemelerle yapılmış tariflerde paketli gıdaların hiçbiri kullanılmadı. Prof. Karatay'ın meşhur ‘eve ve mutfağa asla alınmayacaklar, vücuda girmeyecekler' listesine harfiyen uyuldu. Gıdanın iyisi nasıl anlaşılır, doğru alışveriş nasıl yapılır sorularına yanıt verildi. Besinlerin besin değerlerini öldürmeyen, onların yapılarını bozmayan pişirme yöntemleri önerildi. Mevsimselliğin önemi vurgulandı.
Kitaptaki tüm yemek tariflerinin Türk damak tadına uygun ve ulaşılabilir olmasına dikkat edildi. İnsanların ismini dahi duymadıkları malzemelerin yer aldığı ‘ithal' mutfakların tam tersine, kullanılan malzemeler bakkaldan, pazardan rahatça bulunulabiliyor. Yani Karatay Mutfağı Türk halkına sürdürülebilir bir yaşam biçimi vaat ediyor.
Kitabın en ayırt edici özelliği ise içinde yer alan tariflerin kilo vermenize yardımcı olması. Çünkü tariflerin hepsinin glisemik indeksi düşük.
Karatay Mutfağı, Karatay Diyeti prensiplerine göre revize edilmiş geleneksel Türk mutfağından en güzel örnekleri sunuyor. ‘Kalıcı kilo verdiren', doğal ve lezzetli yemek tariflerinin yer aldığı kitap adeta bir sağlıklı yaşam prospektüsü niteliğinde: Sağlıklı malzeme seçimi, akıllı alışveriş tüyoları, yoğurt, ekşimik, tereyağı gibi evde yapılabilecek doğal ürünlerin tarifleri… Ve çorbalardan salatalara, mezelerden yumurtalı yemeklere, zeytinyağlılardan et ve balık yemeklerine tamamı denenmiş onlarca leziz tarif. Küçük ‘tatlı' kaçamaklar ve dinlendiren çay formülleri de hediyesi!
Bu tariflerin en önemli özelliği ise sağlıklı yağlar, sağlıklı proteinler ve sağlık karbonhidratlarla hazırlanması, vücudu sağlığına kavuşturması. Ve tabii ki zayıflatması…
Mevsimsel mönü örnekleri de Karatay Mutfağı'nın ‘tüm besinler mevsiminde yenmeli' prensibini ortaya koyuyor. Ayrıca kitapta Karatay Diyeti'ni ‘protein diyeti' olarak yargılayanlara da en güzel cevap veriliyor!
Karatay Mutfağı, Prof. Dr. Canan Karatay'ın 50 yıllık hekimlik tecrübesinin ve geleneksel Türk mutfağına olan aşkının bir ürünü. Prof. Karatay, bundan önceki ilk iki kitabında az sayıda da olsa yemek tarifi vermişti. Hasta ve okuyuculardan bu tariflerin sayısının artırılması yönünde yoğun talep vardı. Hemen herkes “Farklı neler yiyebiliriz, hem lezzet hem sağlık bir arada olmaz mı?” diye soruyordu. İçinde Karatay Diyeti prensipleriyle hazırlanmış yemek tariflerinin olduğu bir ‘yemek kitabı' istiyorlardı. İşte Karatay Mutfağı bu ‘pratik' ihtiyacın bir sonucu olarak ortaya çıktı. Prof. Dr. Canan Karatay ve ilk iki kitabının editörü olan Nihal Doğan önce Karatay Mutfağı'na uygun tarifleri belirledi. Nihal Doğan tarifleri uyguladı. Prof. Dr. Canan Karatay, Karatay Diyeti prensiplerine uygunluğunu ve glisemik indeks değerlerini denetledi. Yani inceledi ve onayladı!
Kitabın bilimsel bilgilendirme bölümlerinde ise okuyucuya kolaylık sağlaması açısından ‘kısa kısa, madde madde' yolu seçildi. Sonuçta ortaya her eve, her mutfağa lazım, her kesimden, her eğitim seviyesinden insanın rahatlıkla anlayabileceği ve uygulayabileceği ‘Türkiye'nin en sağlıklı yemek kitabı' çıktı.
Son sözü yine Prof. Canan Karatay'a bırakalım: “Eşinin, çocuklarının, sevdiklerinin sağlığını (ve elbette kilosunu) düşünen herkesin bu kitabı okumasını ve tarifleri uygulamasını öneriyorum. Mutfaklarını Karatay Mutfağı'na dönüştürmelerini tavsiye ediyorum. Bu kitabın ‘şişmanlıktan uzak' sağlıklı nesiller yetiştirmek, ‘hastalıklardan uzak' mutlu aile olmak için önemli bir mihenk taşı olduğunu düşünüyorum. İlk iki kitabımla birlikte Karatay Mutfağı'na da kütüphanenizde mutlaka yer açın diyorum.”
Kitabın bölümleri:
1. KARATAY MUTFAKTA
2. HANGİ BESİN HANGİ MEVSİMDE GÜZEL
3. KARATAY MUTFAĞI'NIN ALTIN KURALLARI
4. EVDE YAPILABİLECEK ‘HAKİKİ' DOĞAL ÜRÜNLER
5. DİNÇLEŞTİREN VE KALICI KİLO VERDİREN TARİFLER
· Verimli bir gün için sağlıklı ve doyurucu KARATAY KAHVALTISI
· Enerji veren YUMURTALI LEZZETLER
· Vitamin-mineral-karbonhidrat kaynağı SALATALAR VE MEZELER
· Mideyi ve bağırsakları rahatlatan ÇORBALAR
· Hafif, besleyici OT VE SEBZE YEMEKLERİ
· Protein deposu ET VE SAKATAT YEMEKLERİ
· Omega-3 zengini BALIK YEMEKLERİ
· Sağlıklı karbonhidrat kaynağı BAKLAGİLLER, PİLAVLAR, DOLMALAR VE KÖFTELER
· Küçük mutluluklar için SAĞLIKLI KÜÇÜK KAÇAMAKLAR
· Dinlendiren ve güzelleştiren ÇAYLAR
6. MEVSİMLERE GÖRE ÖRNEK MÖNÜLER
İlkbahar ve Yaz İçin Örnek Mönü
Kahvaltı (08.00-09.00):
Karatay Kahvaltı Tabağı
Öğle yemeği (13.00-14.00):
Topçata Çorbası
Zeytinyağlı Bakla
Yoğurt
Akşam yemeği (18.00-19.00) :
Fırında Kuzu Pirzola
Yoğurtlu Semizotu Salatası
KARATAY KAHVALTI TABAĞI
07.00-09.00 Arası (Her sabah)
Az pişmiş 2 adet yumurta
Haşlanarak rafadan veya kayısı kıvamında ya da tavada düşük ısıda saf tereyağında fazla katı olmadan pişirilebilir. Omlet, menemen, çılbır, mıhlama, pastırmalı yumurta yapılabilir.
Bir avuç içiniz kadar az tuzlu peynir
Az yağlı, light ya da krem peynir olmayacak! Koyun, inek veya keçi sütünden klasik beyazpeynir, eski kaşar, Erzincan deri tulumu, İzmir tulumu, Balıkesir sepet peynir vb yöresel peynirler olabilir... Ancak yanında herhangi bir ekmek, poğaça, simit vb yenmeyecek!
Bir ince belli çay bardağı ceviz, fındık, fıstık, badem veya yerfıstığı içi
Kuruyemişler kavrulmamış ve tuzlanmamış olacak!
Az tuzlu 10-15 adet zeytin
Üzerine zeytinyağı, limon, kekik ve pul biber eklenebilir.
Domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka vb
Doğal ve mevsiminde olmak şartı ile arzu edildiği kadar yenebilir.
Limonlu çay veya süt içilebilir
Şekersiz ve tatlandırıcısız olarak!
TOPÇATA ÇORBASI
Rumeli Yöresi
Dört mevsim yapılabilir.
Malzeme
6 su bardağı su
200 gr kıyma
Yarım çay kaşığı kimyon
Yarım çay kaşığı karabiber
Yarım çay kaşığı pul biber
Yarım çay kaşığı kristal kayatuzu
Yarım kâse kadar ince bulgur
Yarım çay bardağı iri bulgur
1 yumurtanın sarısı
1 su bardağı yoğurt
1 limonun suyu
6-7 dal maydanoz
Hazırlama
1. Kıymayı, kimyon, karabiber, pul biber ve tuz ile yoğurun, fındık büyüklüğünde parçalara ayırın ve avuç içinizde yuvarlayarak şekil verin.
2. İnce bulguru büyük bir tabağa boşaltın ve hazırladığınız köftecikleri ince bulgura bulayın (birbirlerine yapışmalarını önlemek için).
3. Suyu bir tencereye dökün ve orta ısıdaki ocağın üstüne koyun. Kaynamaya başlayınca minik köftecikleri içine atın ve 10-15 dakika kısık ateşte pişirin. Daha sonra yarım çay bardağı iri bulguru ilave edin ve 5 dakika kadar daha pişirin.
4. Bu arada ayrı bir kapta yoğurt, limon suyu ve yumurta sarısını iyice çırpın. Maydanozları yıkayıp, ince ince doğrayın.
5. Köftecikler pişip bulgur şiştikten sonra ocağı söndürün. 2-3 dakika bekleyin ve çorbayı karıştırarak yoğurtlu terbiyeyi ilave edin (çorbayı kestirmemek için terbiyeyi yavaş yavaş dökün). En üste doğranmış maydanozları serpin ve çorbayı kâselere boşaltarak servis edin.
ZEYTİNYAĞLI BAKLA
İlkbaharda yapılabilir.
Malzeme
1 kg taze bakla
1 çay bardağı zeytinyağı
2 adet kuru soğan
1 çay bardağı sıcak su
1 limonun suyu
1 demet dereotu
Kristal kayatuzu
2 kâse yoğurt
1-2 diş sarımsak (arzuya göre)
Hazırlama
1. Baklaları bol suyla yıkayın, uçlarını ayıklayın ve elle ikiye kırarak tencereye koyun. Soğanları soyun ve küçük küp şeklinde doğrayıp baklaların üzerine ilave edin. Zeytinyağını ve suyu da ekleyip kısık ateşte pişirin (baklalar yumuşayıncaya kadar). Bu arada dereotunu yıkayıp ince ince doğrayın.
2. Tencereyi ateşten alınca limon suyu ve tuz ilave edip karıştırın. Daha sonra baklaları servis tabağına alıp üzerine ince kıyılmış dereotunu serpin. Sarımsakları soyun, havanda ezin, bir kâse yoğurda karıştırın. Arzuya göre sarımsaklı veya sarımsaksız yoğurtla servis edin.
YOĞURT MAYALAMA
Geleneksel Türk Usûlü
Dört mevsim yapılabilir.
Malzeme
1 kg süt
1 yemek kaşığı ev yoğurdu (tepeleme)
Cam kâse veya toprak çömlek
Büyük bir sofra bezi (pamuklu)
Hazırlama
1. Sütü bir tencereye koyun ve güzelce kaynatın.
2. Daha sonra ateşi söndürün ve sütün hafif soğumasını bekleyin. Sütün sıcaklığı serçeparmağının dayanma derecesine geldiği zaman cam bir kâse veya toprak bir çömleğe boşaltın ve içine bir yemek kaşığı yoğurdu koyup tahta bir kaşık yardımıyla süte karıştırın. Üzerine cam veya porselen bir kapak kapatın. Kalın bir bez örtüye sarıp, oda sıcaklığında 6-8 saat kadar bekletin. Daha sonra mayalanan yoğurdu buzdolabına koyun ve arzu ettiğiniz zaman servis edin.
FIRINDA KUZU PİRZOLA
Yaz ve sonbaharda yapılabilir.
Malzeme
1 kg kuzu pirzola
4 adet olgun domates
3 adet yeşil biber (acı veya tatlı)
3 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
1 yemek kaşığı kekik
Hazırlama
1. Kasapta hazırlattığınız kuzu pirzolaları bir tepsiye dizin, üzerine zeytinyağı gezdirin ve 200 derecede ısıtılmış fırında, 10-15 dakika kadar, pişirin.
2. Domatesleri ve biberleri yıkayıp, halka şeklinde dilimleyin. Pirzolalar hafif suyunu çekmeye başlayınca, tepsiyi fırından alın ve üzerlerini, dilimlenmiş domates ve biberle kaplayın. Daha sonra tepsiyi tekrar fırına koyun, 20-30 dakika daha pişirin (etler ve sebzeler yumuşayıp, suyunu çekene kadar).
3. Tepsiyi fırından çıkarmaya yakın, pirzolaların üzerine kekik serpin. Daha sonra mevsim salatası ile servis yapın.
Not: Yaz ve sonbahar aylarında domates ve biberle yapılan bu tarifi, diğer mevsimlerde sade olarak da uygulayabilirsiniz. Bu tarif, aynı şekilde dana biftek ile de yapılabilir.
YOĞURTLU SEMİZOTU SALATASI
İlkbaharda yapılabilir.
Malzeme
500 gr yabani semizotu (pirpirim)
2 su bardağı süzme yoğurt
1 limonun suyu
Yarım çay bardağı sızma zeytinyağı
Kristal kayatuzu, pul biber (ağız tadına göre)
Hazırlama
1. Semizotlarını güzelce temizleyin, sirkeli suda bekletin ve durulayın (küçük siyah tohumları varsa atmayın).
2. Semizotu yapraklarını, dallarından yaprak yaprak ayırın. Dal kısımlarını da ince ince doğrayın ve bir salata kâsesine koyun.
3. Ayrı bir kâsede yoğurt, limon suyu, zeytinyağı ve tuzu karıştırıp çırpın ve semizotlarının üzerine ilave edip karıştırın. Arzuya göre üzerine pul biber serpip servis edin.
Kitabı satın almak için tıklayınız...
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar