Hükümet tarafından hazırlıkları sürdürülen ve halk arasında “hamburger vergisi” olarak bilinen yeni vergi taslağı, Macar medyasına göre son şeklini alıyor.
Tarık Demirkan / Budapeşte / BBC
Yakında parlamentoya sunulması beklenen bu yeni yasa, sağlıksız olarak tanımlanan gıda maddelerine ek vergi yükü getiriyor.
Fast food olarak bilinen yiyecekleri; hamburgerden kızarmış patatese, hatta cipsten gazoza kadar doktorların sağlığa zararlı olarak adlandırdıkları gıda maddelerini tüketenler bir tür ek vergi, yani yaygınlaşan adıyla, “hamburger vergisi” ödeyecek.Böylece hem zararlı ürünlerin tüketimi azaltılacak ve hem de hükümete kaynak sağlanacak.
Basına yansıyan haberlere göre taslağın son metnine çikolata ve şekerlemeler de dâhil edilmiş durumda.
Gıda Üreticileri Birliği vergiye şiddetle karşı çıkıyor. Gıda üreticileri verginin, yükselen KDV'yle birlikte piyasayı vuracağını, düşen tüketim nedeniyle üreticilerin ödeyecekleri diğer vergilerde düşüş olacağını, dolayısıyla hükümete kaynak açıksından ek verginin bir anlamının kalmayacağını ileri sürüyorlar.
Hükümetin hazırladığı ikinci ilginç yasa da “köpek vergisi”.
Taslağın yasalaşmasıyla birlikte, evlerinde köpek besleyenler yıllık bir “köpek vergisi” ödemek zorunda kalacaklar.
Hükümet toplanan vergilerle, ülkedeki tüm köpeklerin kayıt altına alınacağı bir sistem yaratılacağını söylüyor. Buna göre köpeklerin kulaklarına, onların sahiplerinin saptanmasına olanak veren çipler yerleştirilecek. Böylece sahipsiz köpekler kolayca toplanabilecek.
Hayvan severler köpek sahiplerinin önemli bir kısmının, bu vergiyi ödememek için evlerindeki köpekleri sokağa bırakmasından kaygı duyuyorlar.
Hükümet bu iki vergiyle zararlı gıda tüketimin azalacağını ve sahipsiz köpeklerin ortadan kalkacağını ileri sürse de, uzmanlar hükümete yeni fonlar sağlayacak olan yeni vergilerin yeni ve ciddi sorunlar yaratacağı kanısında.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar