Midemiz ilaç deposu gibi...

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Saim Kerman, yılda yaklaşık 17 milyar lira ilaca harcandığını söyledi. Bu rakamlar özel tüketimleri kapsamıyor. Ayrıca ilaçların yarıya yakını hiç kullanılmadan çöpe atılmış. Bu kısmı sevindirici lakin gereksiz ilaçları satın alıp küresel ilaç mafyasını desteklemek akıllı insan işi olamaz.

Midemiz ilaç deposu gibi...

Kerman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Genel Müdürlükte arşivleme sisteminin değiştirildiğini belirterek, yeni düzenlemelerle hem akılcı ilaç kullanımının hem de elektronik arşivleme yöntemiyle işlemlerin hızlanacağını söyledi.

Yapılan değişiklikle kağıt evrakın kullanıldığı eski arşivlerin, elektronik ortama aktarıldığını anlatan Kerman, 'taranabilir PDF' formatında elektronik ortama aktarılan evrak üzerinde yapılacak işlemler sayesinde kağıt kullanımının büyük oranda ortadan kalkacağını ifade etti. Kerman, 'Arşivden bulunması gereken evrak için bazen uzun bir süre uğraşmak gerekebiliyordu. Bu sistem sayesinde arşive bağlı problemlerden dolayı meydana gelebilen gecikmeler ortadan kalkacak. 25 milyon sayfa olarak tahmin ettiğimiz evrakın yaklaşık 10 milyon sayfası taranarak PDF şekline dönüştürüldü ve elektronik sisteme aktarıldı' diye konuştu.

İlgili personele hizmet içi eğitim verildiğini dile getiren Kerman, şu an pilot çalışmaların başarılı bir şekilde devam ettiğini belirtti. Kerman, '2012 yılında hemen hemen tüm işlemlerin elektronik ortamdan yapılmasını hedefliyoruz. Bu amaçla elektronik imza ve mobil imzaya geçilmesi çalışmalarımız da sürüyor. Tamamıyla elektronik sisteme geçtiğimizde personelimizin bir kısmı, işlerini evlerinden de yapabilecek. Bu durumun personelimizin zaman, ulaşım gibi konularda daha verimli çalışmasının önünü açacağını düşünüyoruz' dedi.

'HER 100 KUTU İLAÇTAN 45'İNİN KUTUSU DAHİ AÇILMAMIŞ'

 Akılcı ilaç kullanımının doktor, hemşire, eczacı, hasta ve ödemeler yönünden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını ilgilendirdiğini vurgulayan Kerman, akılcı ilaç kullanımının yaygınlaştırılması ile yanlış ve gereksiz ilaç kullanımının önüne geçileceğini söyledi.

KAMU YILLIK İLACA 17 MİLYAR HARCIYOR

Kerman, 2010 yılında yapılan 'Atık İlaç Hareketi' çalışmasında İzmir ve çevre illerdeki pek çok eve gidildiğini, atık ilaçların toplandığını ifade etti. Evde kullanılmayan ilaçların ayrı ayrı sınıflandırıldığını anlatan Kerman, 'Ortaya çıkan sonuçlardan biri, her 100 kutu ilaçtan 45'inin kutusunun dahi açılmamış olduğuydu. Biz, ilaca yılda yaklaşık olarak 17 milyar TL para ödüyoruz. Bu durumda, bu paranın önemli bir kısmının boşa gittiğini söyleyebiliriz' diye konuştu.

'REÇETESİZ İLAÇ ALIMININ ÖNÜNE GEÇİLECEK'

Kerman, ilaçların komşu tavsiyesiyle değil doktorun yazdığı reçete ile alınması ve kullanılması gerektiğini, akılcı ilaç kullanımı ile bunun yapılmaya sağlandığını dile getirdi. 

Vatandaşların akılcı ilaç konusunda bilgilendirileceğini anlatan Kerman, bilgilendirmelere örnek olarak antibiyotiklerle yapılacak tedavinin yarım bırakılmasının zararlarının anlatılacağını söyledi.

Kerman, akılcı ilaç konusunda yalnızca hastaların değil, hekim ve eczacıların da çalışmanın içerisine dahil edileceğini ifade ederek, 'Böylece doğru ilacın doğru hastaya verilmesi ve hastaların da bu ilaçların yararlarını ve zararlarını bilerek, daha bilinçli bir şekilde kullanmaları sağlanmaya çalışılacak. Bu amaçla Genel Müdürlüğümüz bünyesinde Akılcı ilaç Şubesi kuruldu ve her geçen gün çalışmalarını daha da fazla artırıyor' dedi.

 

 

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.