Hatırlatma haber: Almanya'da küçük çocuklara biberon içeceği olarak hazırlanmak üzere 'çocuk sütü' adıyla satılan sıvı ve toz içeceklerin bu yaş grubuna uygun yeterlilikte olmadığı ortaya çıktı.
Almanya'da küçük çocuklara biberon içeceği olarak hazırlanmak üzere "çocuk sütü" (Kindermilch) adıyla satılan sıvı ve toz içeceklerin aslında bu yaş grubuna uygun yeterlilikte olmadığı ortaya çıktı.
Federal Tüketicileri Koruma ve Gıda Güvenliği Dairesi'nin (BVL) yaptığı incelemelerde, piyasada "küçük çocukların beslenmesi için uygundur" ya da "vitamin, demir, çinko ve kalsiyumla zenginleştirilmiştir" ibaresiyle satılan 15 ayrı biberon sütünden hiçbirinin inek sütünden daha yararlı olmadığı belirlendi. Uzmanlar 1-3 yaşları arasındaki çocuklara uygun olduğu belirtilen ve küçük çocukların bağışıklık sistemini kuvvetlendireceği iddia edilen süt içeceklerinin bu vaadi yerine getirmekten fazlasıyla uzak olduğunu tespit edildi.
BVL'nin yaptığı laboratuvar incelemelerinde yağsız süt tozundan imal edilen "çocuk sütlerinin" anne sütüyle başlayan koruyucu işlevi sürdürmeye uygun olmadığı saptandı. Federal hükümetin halen sürmekte olan araştırmalar hakkında hazırladığı raporda ise bilhassa, "Küçük çocuklar için imal edilen süt ürünlerinin hiçbiri bu yaş grubunun ihtiyaçlarını karşılayacak yeterlilikte değil." şeklindeki ifadeler dikkat çekti. Elde edilen olumsuz sonuçları göz önünde bulundurarak harekete geçen BVL yetkililerinin şimdiye kadar en az iki imalatçı firmaya ilgili ürünler hakkında yasaklama ihtarı gönderdiği öğrenildi. İhtarname gönderilen üreticilerin ilgili ürünleri toplatması ya da ürününün üzerindeki "küçük çocuklara uygundur" ibaresini kaldırması gerekecek.
MİLUPA VE NESTLE'NİN MAMALARI DA YETERSİZ
BVL incelenen biberon sütlerinin hangi üreticilere ait olduğu hakkında herhangi bir açıklamada bulunmazken, konuyu daha önce gündeme getiren Spiegel Online yetersiz bulunan çocuk sütleri arasında Milupa ve Nestle'ye ait toz mamaların yer aldığını açıklamıştı. Buna göre Fransız üretici Danone'nin bünyesinde yer alan Milupa'ya "Milumil Meine Kindermilch 2+" adlı ürünü nedeniyle uyarıda bulunan BVL, çok uluslu gıda devi Nestle'ye ise "Beba Kleinkind-Milch 2+" adlı ürünü sebebiyle ihtarname göndermişti. Her iki şirketin sözcüsü de BVL'den uyarı geldiğini doğrulamış, ancak bu uyarılarda işaret edilen eksikliğin mamaların içeriğinden değil etiketlerinden kaynaklandığını savunmuşlardı. Federal Tüketicileri Koruma ve Gıda Güvenliği Dairesi'nden yapılan açıklamada son açıklamada ise, "Diğer imalatçı firmalara ifade vermeleri ya da üretimi durdurmaları için gönderilecek bildirimlerin hazırlığı sürüyor." denildi.
"HİÇBİR ÇOCUĞUN SÜT TOZUNA İHTİYACI YOK"
Bu arada Federal Risk Ölçümü Dairesi'nden (BfR) yapılan açıklamada ise piyasada 1-3 yaş grubundaki çocuklar için satılan satılan ürünlerden hiçbirinin bu grubun gereksinimlerini karşılamaya yeterli olmadığına dikkat çekildi. BfR yetkilileri ailelerin küçük çocukları dengeli ve besin değeri yüksek gıdalarla beslemelerini tavsiye ederek, "çocuk sütü" yerine az yağlı inek sütünün tercih edilmesini önerdi. Öte yandan Federal Tüketicileri Koruma Bakanlığı, Federal Meclis bünyesindeki Beslenme ve Gıda Komisyonu'na gönderdiği raporda küçük çocuklar için üretilen toz mamaların yine de güvenli gıda ürünleri arasında yer aldığı belirtildi.
Çocuk sütü üreticilerini eleştiren Yeşiller Partisi Federal Meclis Grubu Başkan Vekili Bärbel Höhn ise BVL'nin yaptığı araştırmaların mama ambalajlarında yer alan "fazladan sağlık vaatlerini" boşa çıkardığına dikkat çekti. Saarbrücker Zeitung gazetesine konuşan Höhn, "Hiçbir çocuğun 'çocuk sütü'ne ihtiyacı yok." dedi. Yeşiller'in tüketicileri hakları uzmanı Nicole Maisch ise aynı gazeteye verdiği demeçte, "Bu ürünleri imal eden şirketler ürünlerini güya daha sağlıklıymış gibi sunarak ve çok yüksek fiyatlardan satarak ailelerin kafasını iki kez karıştırmış oluyor." dedi.
AZ YAĞLI İNEK SÜTÜ ÇOK DAHA SAĞLIKLI
Federal hükümetin yaptığı bütün bu araştırmaların arka planında ise Federal Tüketicileri Koruma Merkezleri Birliği'nin geçen yıl çocuk mamaları hakkında yaptığı araştırmada "zenginleştirilmiş" biberon içeceklerinden hiçbirinin inek sütünden daha iyi çıkmaması ve üstelik inek sütünden dört kat pahalıya satıldığının belirlenmesi yatıyor. Yapılan incelemelerde yağsız süt tozundan üretilen toz ya da sıvı mamalarda su tutucu olarak, mısır nişastasından elde edilen bir karbonhidrat türü olan maltodekstrin maddesinin kullanıldığı ve buna ilave olarak bitkisel yağ, çeşitli katkı maddeleri ve aromalardan başka bir şey bulunmadığı belirlenmişti. Yüksek oranda kalsiyum içerdiği belirtilen bebek mamalarında ise inek sütünde olandan daha az oranda kalsiyum bulunduğu tespit edilmişti.
"ÇOCUK GIDALARININ TAMAMI GEREKSİZ"
Çocuk gıdası pazarına üretici şirketler açısından bakıldığında bebek mamalarının birçok üretici için vazgeçilmesi zor bir pazar olduğu görülüyor. Düşük maliyetlerle üretilmesi nedeniyle "çocuk sütlerinden" aşırı kar elde eden üreticiler, gıda pazarındaki genel durgunluğun aksine çocuk pazarı sayesinde her yıl yüzde 30'a varan oranda büyüyor. Üreticiler 1-3 yaş grubundaki küçük çocukları hedef alan pazardan ise yılda ortalama 200 milyon Euro kazanıyor.
Gıda şirketleri her ne kadar "çocuklara özel" yoğurt, puding, salam ve ketçap türü ürünlerden astronomik kârlar elde etse bile sektör üzerindeki baskı da her geçen artmaya devam ediyor. Bu kapsamda bir süre önce çocuklar için üretilen bin 500 gıda ürününü inceleyen tüketici hakları organizasyonu Foodwatch, bu ürünlerin dörtte üçünün aşırı şekerli ve aşırı yağlı olduğu sonucuna varmıştı. Foodwatch'un elde ettiği sonuçların kendi bulgularıyla örtüştüğüne dikkat çeken Alman Beslenme Topluluğu (DGE) ise anne ve babalara yaptığı çarpıcı uyarıda, "Çocuklar için satılan gıda ürünlerinin tamamı gereksiz." ifadelerini kullandı. (2012-Zaman)
DEHŞETİN BELGESİ: Milupa ürünlerinde GDO tespit edildi Milupa bakterili mamayı geri topluyor Bebeğine tabiî mama yapmak yerine MILUPA kullanan anneler de şikayetçi Sağlık Bakanlığı'ndan Aptamil PDF'yi toplatma kararı
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar