Mısır ya da bardak bardak mikrop

Hijyen Konseyi, genetiği değiştirilmiş organizmalı olan mısırın, çok çabuk mikroorganizma üretebilecek karakterde olduğunu öne sürdü

Mısır ya da bardak bardak mikrop

Hijyen Konseyi Sözcüsü Mehmet İmrek, bardakta mısır satanların kullandığı karıştırma kaplarının, bir sonraki işlem için yıkanmadan ve dezenfekte edilmeden açıkta muhafaza edildiğini savunarak, “Daha sonra açık ortamda her türlü zararlı bakterilere maruz olan bu kap, bir başka kullanım için yeniden kullanılarak tüketicilere bardak bardak mikroplu mısır olarak servis ediliyor” dedi.

İmrek, Hijyen Konseyinin, hijyen konusunda özgün çalışmalar gerçekleştirecek bir çatı yapılanması olduğunu söyledi. Konseyin, hiçbir yere ve makama bağlı olmadığını belirten İmrek, 1 Şubat'ta faaliyetine başlayan kuruluşta, gıda mühendisleri, veteriner hekimler, hukukçular, sağlıkçılar ile gıda ve tüketici derneklerinin yer aldığını kaydetti.

Konsey olarak bardakta mısır satışlarına dikkati çekmek istediklerini vurgulayan İmrek, seyyar arabalarda veya dükkanlarda satılan bu mısırların, sağlıklı olup olmadığı ile besleyiciliğinin tartışılmasının yanı sıra hijyen kurallarına uygun hazırlanıp satıldığından söz edilmesinin mümkün olmadığını anlattı. Cadde, sokak veya alışveriş merkezlerinde açık ortamlarda duran karton bardağın içine, yine kapalı ortamda saklanmayan karıştırma kabı içinde kaynatılıp ılıtılmış, çeşitli sos ve baharatlarla tatlandırılmış mısırın konulduğunu anlatan İmrek, şöyle devam etti:

"Bardakta mısır satanların kullandığı karıştırma kabı, bir sonraki kullanım için yıkanmadan ve dezenfekte edilmeden açıkta muhafaza ediliyor. Daha sonra açık ortamda her türlü zararlı bakterilere maruz olan bu kap, bir başka kullanım için yeniden kullanılarak tüketicilere bardak bardak mikroplu mısır olarak servis ediliyor. Ülkemizdeki mevzuata göre mısırların içine konulduğu bardakların da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izinli, ruhsat almış işletmelerce üretilmesi gerektiği halde hiçbir kurala uyulmadan açıkta satılan bu ürünleri tüketen çocukların ve gençlerin sağlığı tehdit altındadır."

BEKLEDİKÇE RİSK DE ARTIYOR

Dünyadaki üretimin neredeyse tamamına yakını genetiği değiştirilmiş organizmalı olan mısırın, çok çabuk mikroorganizma üreyebilecek karakterde olduğunu ileri süren İmrek, "Özensiz tüketilmesi sağlıklı olmadığı gibi her türlü hastalık yapıcı mikroplara açık ortamlarda iş yerinin ve personelinin, Gıda Hijyen Sertifikası olmadan satışına izin verilmesi de halk sağlığı için sakıncalıdır" ifadesini kullandı.

Gıda satışı yapan iş yerleri ve personelinin "Hijyen Eğitimi Yönetmeliği" gereğince sertifikalandırılmasının zorunluluğuna dikkati çeken İmrek, sertifikası olmadığı halde faaliyette bulunanların, Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282'nci maddesi gereğince 250 lira ila bin lira arasında idari para cezası ile cezalandırıldığını belirtti. Bardak mısırın 72-75 derece sıcaklıkta pişirilip tüketim için 30-35 derece sıcaklığında tutulduğundan, mikroorganizmaların çoğalmaya başlayacağını dile getiren İmrek, şunları kaydetti:

"Bekleme süresi uzadığında risk daha da artmaktadır. Güvenli tüketim için pişmiş besinler, ısılarını kaybetmeye başlamadan hemen yenmesi gerektiğinden bardakta mısır için bu kurala uyulmamaktadır. Haşlanmış mısırın pişim aşamasından sonra hemen tüketilmesi gerekir ancak bu satışlarda gün boyu tüketim için sıcak tutulduğundan mikropların barınabildiği ve hızla arttığı şartlar oluşmakta, ısıya bağlı olarak çoğalan ve bulaşan mikropların sebep olduğu bağırsak enfeksiyonları, ishal, gıda zehirlenmeleri, tifo, viral hepatit A, malta humması gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir."

İmrek, Hijyen Konseyi olarak bunun takipçisi olduklarını ifade ederek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile ilgili diğer kamu kurumlarının ortak denetimler yaparak hijyen kurallarına uygun şartları taşımayan bu gibi satıcıların yasada belirtilen niteliklere uygun hale getirmeleri için yasal işlem başlatmasını istedi.

Mehmet İmrek, önlem alınmaması durumunda mevzuata uygun olmayan yerlerin kapatılması için dava açacaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: Ajanslar

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.