Organik ürün araştırmasında gizlenen boyut ne?

Medyanın iki gündür ballandıra ballandıra verdiği 'ABD'de yapılan bir araştırma organik gıdaların, normal gıdalardan çok daha sağlıklı olduğu 'efsanesi'ni yıktı. Araştırmaya göre, organik gıdalarla, normal gıdaların besin değeri birbirlerine yakın çıktı' şeklinde bir haber var. Peki bu haber doğru mu? Önce haberi okuyalım sonra da gerçeği...

Organik ürün araştırmasında gizlenen boyut ne?

Bilincimizi kirletiyorlar! Önce haber

"Yıllardır daha sağlıklı olduğu düşüncesiyle tüketilen organik gıdalarla ilgili yapılan araştırma sağlık dünyasında tartışma yarattı.

ABD'de Stanford Üniversitesi'nin araştırmasına göre, organik gıdalar ile normal gıdalar arasında besin ve vitamin değerleri bakımından çok önemli bir farka rastlanmadı. Organik gıdaların öne çıkan faydası ise, normal gıdalara oranla yüzde 30 oranında daha az ilaç kalıntısı taşıyor olması.

Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, aralarında organik meyve, sebze, buğday, et, yumurta ve sütün de bulunduğu 200 ürün, organik olmayan emsalleriyle karşılaştırıldı. Araştırma sonucunda, organik ve normal gıdaların besin ve vitamin değerleri bakımından birbirlerinden çok farklı olmadığı ortaya çıktı. Stanford Üniversitesi adına araştırma yapan bilim insanları, meyve ve sebzelerde aynı oranda vitamin, sütteyse aynı oranda protein ve yağ saptadı.

Araştırmada ayrıca, organik gıdalarda, üretimde kullanılan gübredeki farklılık nedeniyle daha fazla nitrojen bulunduğu ancak bunun sağlık açısından fayda sağlamadığı belirtildi.

Bilim insanları, organik gıda tüketenler ile normal gıda tüketenleri kıyaslayan 17 çalışmayı inceledi. Sonuç şaşırtıcıydı. Organik gıdayla beslenen grup, diğer gruptakilerden daha sağlıklı değildi.

'BU TÜR ARAŞTIRMALAR TÜKETİCİYİ BİLİNÇLENDİRİR'

Hayvan haklarının gözetilmesi ve çevresel kaygılar da dahil, insanları organik gıda tüketmeye teşvik eden birçok sebep olduğu biliniyor. Organik gıdaların daha sağlıklı ve besleyici olduğu kanısının yaygınlığına değinen araştırmayı yürüten Prof. Dr. Crystal Smith-Spangler, araştırma bulgularının kendilerini biraz şaşırttığını itiraf etti. Smith-Spangler, bu tür araştırmaların tüketicileri daha çok bilinçlendireceğini ve fayda sağlayacağını söyledi.

'İLAÇ KALINTISINA DİKKAT'

ABD'deki Harvard Üniversitesi'nin Halk Sağlığı Bölümü'nden Chensheng Lu ise, Stanford Üniversitesi tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarına mesafeli yaklaşıyor. Daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirten Lu, organik ve normal gıdalar arasında sağlık açısından bir fark olmadığını söylemek için henüz erken olduğunu söyledi.

Gıda ürünlerindeki ilaç kalıntısının önemine dikkat çeken Lu, alışveriş yaparken, böcek ilacı kalıntısı içermeyen ürünlerin tercih edilmesini önerdi."

Peki bu haberin neresi düzmece?

Haberin asıl amacı tüm dünyada tarım ilaçları ve gübrelere karşı bilinç oluşmaya başlaması, bu ürünleri üreten ve pazarlayanlar için kötü bir gelecek demektir.

Bu nedenle insanların bilincine saldırıp, oluşan yeni algıyı yıkmak istiyorlar. Bunun için herşeye balıklama atlayana medya her zaman olduğu gibi en iyi araç. Medya başkaların amaçlarına araç olma özelliğini bu konuda da oldukça işlevsel olarak görüyor.

Aslına bakılırsa, 'Organik' kavramının kendisi ve bu şekilde üretilen ürünlerin önemli bir bölümü de sorunlu. Endüstriyel tarıma karşı yükselen çığlığı azalmaya ve süreçi yönetmek üzere Amerikalı endüstriyel tarımcıların yönettiği bir süreç. Onu yemezsen bunu ye?

Çünkü organik ile diğer piyasa ürünü arasında elbette fark var. Ancak bu fark sanıldığı kadar büyük değil. Çünkü organikte de diğer ürünler gibi yiyenleri kısırlaştıran kısır hibrit tohumlar kullanılıyor. Hibrit tohumundan elde edilen ürünün besin değerinin diğer üründen yüksek olması zaten beklenemez ve beklenmemeli. Geriye iki fark kalıyor: Daha az tarım kimyasalı daha fazla fiyat!

Peki bir neyini eleştiriyoruz? Amacımız: Sözde araştırma ile hedeflenenler...

Peki organik mi yemeliyiz?

Buna olan evetimiz koşullu. Yani tohumuna bağlı. Organik olanın tohumu sizi de kısırlaştıran kısır hibrit değil geleneksel tohumsa elbette evet. Mesela organik çay gibi. Ama piyasa domatesi ile organik domasteste ne yazık ki aynı hibrit tohumdan elde edildiği için aradaki fark oldukça azalabiliyor. Bu açıdan da haber doğru.

O halde ne organikte ne de piyasa ürünü. Olması gerekeni tekrarlıyoruz.

Geleneksel tabii tohumdan,

Tarım kimyasalları kullanılmadan üretilen sebze ve meyveler.

 

 

 

Yorum Yap

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı!
CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

CHP'den eksik ama doğru tohum hamlesi

2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Bayer insanlığı kanser yaptığını kabul etti

Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

GDO'lu tohum yok cümleleri yalanmış, işte gerçekler

Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Meyve ve sebzelerdeki büyüme hormonuna dikkat

Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Şeker ve şekerli içecekler kanser riskini artırıyor

Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Gerçekler er geç ortaya çıkar: İşte ilginç bir araştırma

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

'Aflatoksin içermeyen süt bulamadım'

Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Yerli sığır ırklarımız ve sağlıklı süt

Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Gıda Hareketi bir kez daha haklı çıktı

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.