Bir şeker hastası artık neredeyse her evde var. Henüz kalıcı kurtuluş için bir tedavisi bilinmese de bu hastalıktan korunmanın bir çok yolu var. Şeker, beyaz ekmek, kola gibi içeceklerden uzak durmanın yanısıra şeker hastası olmuş olanların dengesi için bu üç yiyecek mutleke düzenli tüketilmeli. İşte onlar...
Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA
Pırasanın kolesterol ve şeker hastalarında yararlarını ortaya koyan yeni bir çalışmadan bahsetmiştik. [Bknz] Pırasanın kardeşi olarak tanımlayabileceğimiz soğan ve sarımsağın ise bu tip etkileri çok daha önceden biliniyordu. Nitekim bu konuda yürütülen deneysel çalışmalar da bu bilgileri doğrulatıyor. Bir çalışmada deneysel olarak şeker hastalığı oluşturulmuş sıçanlarda sarımsak özütü verilmesi ile şeker hastalarında önemli şikayetler arasında yer alan kalp-damar rahatsızlıkların önlenebileceği bildiriliyor. Bir diğer araştırmada, sıkılarak elde edilen soğan suyunun üç şeker hastasında yemek sonrası yükselen kan şekerinin kontrol altına alınmasını sağladığı gözlenmiş. Yürütülen deneysel çalışmalar soğan ve sarımsak içerisinde bulunan organik kükürtlü amino asit bileşiklerinin (S-metil ve S-allil sistein sülfoksitler) etkili olduklarını ortaya koyuyor.
SOĞAN KONTROLDE DAHA ETKİLİ
Yeni yayımlanan bir çalışmada deneysel olarak şeker hastası yapılmış sıçanlar üzerinde şimdiye kadar yürütülmüş deneysel çalışmaların birlikte değerlendirilerek etkinliklerinin karşılaştırılması amaçlanmış. Deney hayvanlarında sarımsak ekstresi, soğan ekstresi ve etkili oldukları bildirilen bileşenleri S-metil sistein sülfoksit, S-allil sistein sülfoksit ve diallil trisülfit ayrı ayrı 28-45 gün süre ile uygulandıktan sonra kan şekeri, vücut ağırlığı değişimi, plazma toplam kolesterol ve toplam trigliserit, iyi huylu kolesterol (HDL-C) ve karaciğer glikojen seviyeleri takip edilmiş. Yapılan değerlendirmede incelenen tüm değerlerde soğan ve sarımsak ile etkili bileşenlerinin belirgin etkisi gözlenmiş. Ancak soğan ekstresinin sarımsak ekstresine göre kan şekeri kontrolünde daha yüksek etki gösterdiği, etkili bileşenleri S-metil sistein sülfoksit, S-allil sistein sülfoksit'in kan şekeri kontrolü ve ağırlık kontrolünde etkisinin soğan ekstresinden daha yüksek olduğu sonucuna varılmış.
PİŞİRMEDEN YİYENLER, DİKKAT!
Bu bakımdan, özellikle tansiyon düşürücü veya kan sulandırıcı olarak sarımsak hapı kullanan şeker hastalarının kan şekerini kontrol etmeden kan şekerini düşürücü ilaç kullanmamamaları gerekiyor. Soğan için ise pişirmeden yenildiğinde aynı şekilde dikkatli olunmasını öneririm. Pişirildiğinde ise etkili kükürtlü bileşikler önemli ölçüde bozunarak etkinliğini kaybettiğinden risk azalıyor. Esasında buna risk demek pek doğru bir ifade değil, şeker hastalarının kan şekerini doğal yollarla, diyet ve besinler ile konrol altına alabilmeleri ideal bir durum. Sadece kan şekeri seviyesini düzenli olarak kontrol etmek, gerekmiyorsa ilaç almamak yeterli.
Deneysel çalışmalar, bilimsel olarak aynı ailenin fertleri (Allium türleri) olan pırasa, soğan ya da sarmısağın insan sağlığı bakımından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Yukarıda bahsedilen deneysel çalışmaların sonuçları düzenli olarak ve uzun süreli kullanımlar ile gözlenen değerlere dayanıyor. Günlük beslenmemizde mümkün oldukça sık ama abartmadan bu üç kardeşe yer vermemiz akılcı bir yaklaşım olacaktır.
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar