Sezaryenle dünyaya gelen çocukların obezite riskinin normal doğan çocuklardan 2 kat fazla olduğu ortaya çıktı.
ABD Boston Çocuk Hastanesi, 1,255 anne ve çocuğunu izledi. Sezaryenle doğumun çocuklarda obezite riskini 2 kat artırdığı saptandı. Uzmanlar bunu, doğumda salgılanan hormonlara bağlıyor.
Sezaryenle dünyaya gelen çocukların obezite riskinin normal doğan çocuklardan 2 kat fazla olduğu ortaya çıktı. ABD'de bulunan Boston Çocuk Hastanesi uzman doktorlarından Susanna Huh'un üç yıl boyunca tam 1,255 anne ve çocuğunu gözlemleyerek hazırladığı rapora göre, sezaryen yoluyla doğan çocuklar obeziteye, normal doğumla dünyaya gelen çocuklardan iki kat daha meyilli oluyor. Normal doğan çocuklarda obez tanımına girenlerin oranı yüzde 7.5'te kalırken sezaryenlilerde bu oran iki kat artışla yüzde 15.7'ye çıkıyor. Ayrıca sezaryenle doğum yapan anneler, diğer annelere göre çok daha kısa süre emzirdiği için, çocuklar da yapay besinlerle daha erken tanışıyor.
3 YIL İZLEDİLER
Dr. Susanna Huh, ekibiyle birlikte ABD'nin Massachusetts eyaletinin çeşitli bölgelerinden hastanelerine başvuran bin 255 anne ve çocuğunu doğum öncesinden itibaren gözlem altına aldıklarını, doğumlarını gerçekleştirdiklerini ve üç yaşına kadar da tetkikleri sürdürdüklerini anlattı. Yapılan araştırmada çocukların ve annelerin sağlık taramalarının yapılmasının yanı sıra, ağırlıkları ve vücutlarındaki yağ değerleri de düzenli şekilde rapor edildi. Çocukların yüzde 22'si sezaryenle, yüzde 78'i ise normal şekilde doğdu. Araştırmanın sonucunda ise sezaryenle doğan çocukların vücutlarındaki yağ değerlerinin diğerlerine göre iki kat fazla olduğu görüldü. Dr. Susanna Huh'a göre, sezaryenle doğumun neden obeziteye yol açtığı konusunda henüz net bir şey söylemek mümkün değil. Ancak Dr. Huh "Tahminlerimize göre, doğum sırasında salgılanan hormonlarla ilgili bir durum bu. Ya da çocuk, doğumda bazı bakterileri almış olabilir" diyor.
MODA, NORMAL DOĞUM
Bu arada sezaryenin anne ve çocuk sağlığına olan olumsuz etkilerini gündeme getiren normal doğum taraftarları, dünyanın her ülkesinde yoğun kampanyalar düzenliyor. Hollanda'da evde geleneksel usullerle doğum yapma oranları geçtiğimiz yıl yüzde 50'yi aştı. İngiltere Sağlık Bakanlığı da anneleri mecbur olmadıkça sezaryene başvurmamaya yönlendiriyor. Normal doğumların tamamen ücretsiz ve çoğu defa evlerde gerçekleştirildiği ülkede hükümet, evlere ebe bile gönderiyor. Sezaryen karşıtlarına göre, kadının vücudu normal doğum yapacak biçimde yaratıldığından, onu doğal olmayan yollardan doğuma zorlamak, aynı zamanda bir çok riski de davet etmek anlamına geliyor. (Sabah)
Fıtratla oynarsanız ve oynanmasına razı olursanız sonuç bu olur
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar