Örümcek geni taşıyan keçiler, göz yaşartmayan soğan, tüysüz tavuklar, iki kat hızlı büyüyen somon balıkları... Genetiği değiştirilmiş o kadar çok canlı var ki. İnsanoğlunun genleremüdahalesinin sınırı gittikçe genişliyor. Yaramaz bir çocuk gibi oynayanlar var canlıların genleriyle.
İNGİLİZLER YAPISINI DEĞİŞTİRDİKLERİ SİNEKLERİ İSPANYA'DA DENEMEK İSTİYOR
İngiltere'nin Oxitec adlı biyo-teknoloji şirketinin genleriyle oynanmış zeytin sineklerini İspanya'da test etmek için başvuru yaptığı açıklandı. Başvuru kabul edilirse, dişi yavrularının ölmesi için programlanmış erkek sinekler çevreleri telle sarılmış zeytin ağaçlarına bırakılacak.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden sivil toplum kuruluşları, kısa süre önce yayımladıkları ortak basın açıklamasıyla sineklerin İspanya'nın zeytinliklerine salınma planının mahsüller ve çevre için önemli riskler oluşturduğunu duyurdu. İngiltere'nin Genewatch adlı kuruluşunun yöneticisi Dr. Helen Wallace şunları söyledi: "Dişi yavrular larva aşamasında ölmeleri için programlanmış. Bu demektir ki, zeytinlerin içinde çok fazla genleri değişmiş (ölü) kurtçukolacak.”
ERKEKLER DŞİLERİ ÖLDÜRECEK
Yaşayan erkek yavrular da babaları gibi dişileri öldüren genleri taşıyor olacak. Bu yöntemle zeytin sineklerinin sayısını azaltmayı hedefliyorlar. Ancak zeytin sinekleri çok azalsa bile, zeytin güveleri ve siyah kokkoit gibi böceklerin sayısında aşırı artışlar olabileceği ifade ediliyor. Friends of the Earth adlı uluslararası çevre örgütünden Dana Perls, “bu organizmalar bir kere doğaya salınınca artık toplanamaz.” diyerek önemli bir gerçeği hatırlatıyor.
Son olarak yapılan açıklamada ise, genetiği değiştirilmiş sineklere dair daha fazla bilgi istenmesi sebebiyle Oxitec başvurusunu geçici olarak geri çekti. Şirket, araştırmaları bittikten sonra birkaç ay içinde tekrar başvuru yapacağını duyurdu.
MASUM GİBİ DURAN BU GİRİŞİM BOZULAN SİSTEMİ İYİCE ÇIKMAZA SOKABİLİR
Pek çoklarının göz ardı ettiği bir gerçek var ortada. Bu koca dünya sisteminin atmosfer, okyanuslar, canlılar gibi unsurları arasında karmaşık bağlar var. Bu sistemin içindeki birmikroorganizmanın geninde yapılan küçük bir değişiklik bile vahim sonuçlar doğurabilir. Masum gibi görünen bir müdahalenin zincirleme etkileri olabilir, tek canlı türünün genleri binlerce canlıyı etkileyebilir.
Ağaçların sert ve dayanıklı olmasını sağlayan lignin adlı maddenin miktarını azaltmak için yapılan genetik değişim bu konuda güzel bir örnek. Öncelikle şunu söyleyelim, bugüne kadar çok sayıda ağaç türünün genleriyle oynandı. Dünyanın çeşitli yerlerinde yüzlerce alan denemesi yapılıyor bu ağaçlarla. Bazılarının ticari amaçla üretilmesine izin verildi bile.Genetiği değiştirilen ağaçlar arasında daha az lignin içeren kavak, okaliptüs ve çamlar da var.
Daha az lignin, biyo-yakıt ve kağıt üretiminin daha kolay hale gelmesi demek. Ancak işin başka bir yönü daha var.
Lignin ağaçları dış etkenlere karşı koruyor. Araştırmalar, daha az lignin içeren ağaçların hastalıklara ve böceklere karşı daha dayanıksız hale gelebileceğini gösteriyor. Ağaçların ömürleri uzun, tohum ve polenleri de çok uzak mesafelere taşınabiliyor. Genleriyle oynanmış ağaçların doğal olmayan özellikleri geniş alanlara yayılabilir. Amerika'nın Indiana Üniversitesi'nden biyoloji profesörü Martha Crouch, genetiği değiştirilmiş monokültür (tek tip)ağaçların kompleks ormanların yerini alabileceğini, canlı türleri arasındaki ilişkileri altüst edebileceğini belirtiyor.
“O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez.” (En'am 6/59)
Tüm varlıkları görüp bilmediği halde, hepsine müdahale edecek gücü de olmadığı halde nasıl hoyratça değiştirir genleri insanoğlu? Bir canlının yapısının bütün inceliklerini, çevresiyle bütün ilişkilerini bilmeden... Hem binlerce elin müdahalesi uyumsuzluk ve karmaşa demek. Zeka sahibi insanın genlere müdahalesi bile karmaşaya neden olabilirse, tesadüflere yer olabilir mi böyle bir sistemde? Dünya sisteminin unsurlarının birbiriyle uyumu, hassas dengeleri sistemin tek elden idare edildiğini açıkça gösteriyor. (Betül Gül / Zaman)
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar