Süper böcek tehlikesi ABD’de 10’a yakın eyalette ortaya çıktı. Çevre örgütü EPA, gen sahibi şirket Monsanto’ya uyarı gönderdi: “Süper böcek olmayacak diyordun. Başaramadın. Koruma yöntemi geliştir. Ya da izinleri gözden geçireceğim.”
GDO lobisi yıllardır “GDO'lar verimi artırıp açlığa çare olacak” diyor; kimi buna kanıyor. Oysa ticareti yapılan GDO'lar iki özellik taşıyor: Bitkilere zararlı böcekleri öldürmek için toksin üretmek ve tarladaki yabani otları öldürmek için kullanılan ot ilacına dirençli olmak. Verimi artırmak gibi bir işlevi yok.
Ekolojik resim başka. Böcekleri tümden yok edemiyorsunuz. Yüzde 99'u ölüyor. Kalan yüzde 1 arasında ürüyor. Toksine dirençli, “Bana bir şey olmaz” diyenler bunlar. Bunlar çoğalınca “GDO kullanıyorum ama böcekleri öldürmüyor” diyorsunuz.
GDO'yu satan şirket “Bir de böcek ilacı kullan” diyor. Çiftçinin maliyeti yükselirken mamulün sağlığa zararı artıyor. Neticede daha çok kimyasal içeriyor.
Süper dayanıklı böcekler GDO'suz üretim yapan tarlalara da zıplayıp tahribata yol açınca, bu tarlalarda da ilaç kullanmak gerekiyor.
Süper böcek tehlikesi ABD'de 10'a yakın eyalette ortaya çıktı. Çevre örgütü EPA, gen sahibi şirket Monsanto'ya uyarı gönderdi: “Süper böcek olmayacak diyordun. Başaramadın. Koruma yöntemi geliştir. Ya da izinleri gözden geçireceğim.”
Süper böcekleri hedef tahtasına koyarken hiç hedeflemediğiniz böcekleri de öldürüyor, dengeyi altüst ediyorsunuz.
ABD'de GDO'ya izin veren kurum FDA (Gıda ve İlaç İdaresi). Bu kurum ile Monsanto gibi firmalar arasında danışıklı dövüş var. Monsanto'nun müdürü oradan ayrılıyor, FDA'e gidiyor. FDA müdürü FDA'den emekli olup Monsanto'ya geçiyor.
Monsanto GDO'lu üretimi yaygınlaştırmak için kurnaz bir taktik uyguladı. Diyelim siz bir tarlada GDO'lu mısır ekiyorsunuz. Başka bir tarlada ise GDO'suz mısır ekiliyor. GDO'lu mısır ekilen tarladan diğer tarlaya rüzgarla GDO'lu tohum kaçışı oluyor. Diğer tarlada GDO'lu mısır çıkmaya başlıyor. Monsanto, GDO'suz mısır ekilen tarlaya gidiyor, örnek alıyor, “Tohumumdan üretmişsin. Benden izin aldın mı üretirken? Almadın. Bana şu kadar ceza ver” diyor. Çiftçiye dava açıyor.
50 milyar dolar cirosu olan ve hukuki alana 1 milyar dolar ayıran dev bir şirketle hangi çiftçi mücadele edebilir? “Ben bu koskoca şirketle nasıl başa çıkacağım? En iyisi ben de GDO ekeyim, bu beladan kurtulayım” diyor.
Bu, Monsanto'nun göz korkutarak yıldırma ve zorla GDO ektirme politikası.
GDO'lu tohum şirketleri esas parayı ilaçtan götürüyor. Monsanto gibileri ilaç piyasasından pay kapmak peşinde. Tohum piyasası zaten onlarda. Monsanto tohum piyasasının yüzde 50'sini elinde tutuyor. Ama ilaç piyasasında pazar payı yüzde 5. Bu sayede onu yüzde 10-15'e çıkarabiliyor. Varlık sebebi de bu esasında.
Bayer ise ilaç üretiyor. O da tohum piyasasından pay kapmak istiyor. “Ürettiğim ilacın tohumunu da üreteyim, Monsanto yerine ben satayım” diyor. Birbirinin pazarından pay alma çabası var.
GDO'nun sağlığa etkileri de pek incelenemiyor çünkü Monsanto gibi gen sahipleri “Bunun fikri mülkiyet hakkı bende. Tarlada ekmene izin veriyorum. Ama ben izin vermediğim sürece bununla ilgili bilimsel araştırma yapamazsın” diyor.
Sansürden dolayı GDO'larla ilgili anlamlı bir bilimsel araştırma yapılamıyor. Zaman içinde çıkan tek tük akademik makalelerin hepsi GDO'yu olumlu gibi gösterecek. Çünkü olumsuzları sansürlüyorlar. Ondan sonra aklı evvel akademisyenler çıkıp “Bir tane bile zararlı olduğunu gösteren araştırma yok. 300 araştırmanın 270'i olumsuz bir şey göstermiyor” diyor.
Melis ALPHAN / HÜRRİYET
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar