Ölü ve hastalıklı hayvanlar ithal edilip piyasaya sürülüyor şeklindeki ihbarları değerlendiren Gıda Hareketi yetkilileri gümrüklerde incelemeler yapmış, olayı doğrulayan çok sayıda bilgi belgeye ulaşmanın yanı sıra bizzat olayı görüntülemişti. Şimdi Tarım Bakanlığı'na bağlı Et Balık Kurumu yöneticileri ölü ve hastalıklı et satmaktan yargılanıyor.
Bir zamanlar devletin gözdesi olan ve bir kısmı özelleştirildikten sonra gözden çıkarılan Et Balık Kurumu (EBK) ile ilgili çok tartışılacak iddialar ortaya atıldı. EBK merkez ve taşra yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 15 kişiye yönelik yürütülen soruşturma sonrası hazırlanan savcılık iddianamesi oldukça çarpıcı; “Piyasadan temin edilen şap ve veremli hayvanlar ile ölü hayvanların etleri piyasaya sürüldü. EBK'ya ait sağlıklı etler alındı yerine hastalıklı etler Kurum'a teslim edildi. Yurtdışından getirilen hayvanlar zimmete geçirildi. EBK adına ithalat yapan Ürdünlü Hijazi firması eksik hayvan teslim etti."
Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı'na geçtiğimiz 13 Aralık'ta gönderilen ihbar mektubunda, ‘EBK'ya ait etlerin çalındığı', ‘kuruma ait sağlıklı hayvanlar yerine piyasadan hastalıklı hayvanların toplatıldığı', ‘EBK'ya teslim edilmesi gereken sakatatların sahte belge düzenlenerek imha edildiği yönünde belge hazırlandığı' gibi bir dizi iddiaya yer verildi. İhbar mektubu sonrası alınan teknik ve fiziki takip kararları sonrası ulaşılan veriler çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu.
Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Aldemir'in yürüttüğü soruşturma sonrası hazırlanan iddianamedeki çarpıcı bilgiler şöyle:
İŞTE O İDDİALAR
*Sakarya Kombinası ile hayvan kesim anlaşması yapan Turgut İtikyıldırım'ın sahibi olduğu mezbahanede kesilen etler çalındı, Kurum'a eksik et teslim edildi.
*Kuruma ait sağlıklı kilolu hayvanlar, piyasadan toplatılan hastalıklı zayıf hayvanlarla değiştirildi.
*Veteriner kontrolü yapılmadan kesim yapıldı, herhangi bir tutanak tutulmadan kesilen hayvanlara ait etler imha edildi.
*Sakatatlar bozuk olmamasına rağmen sahte veteriner raporu ile imha edilmiş gibi gösterildi, ancak söz konusu etler satıldı.
*Bozulmuş, kokmuş etler EBK'ya ait sağlıklı etler ile değiştirildi; bozuk etler Kurum'a teslim edildi.
*Piyasadan temin edilen verem veya şap hastalığına tutulmuş hayvanlar ile ölü hayvanların etlerinin bir kısım İstanbul'da piyasaya sürüldü. Bir kısmı ise sucuk ve kokoreç yapılarak piyasaya sürüldü.
*EBK'nın bir çok ihalesini kazanan Ürdünlü Hijazi firmasının Türkiye'deki yetkilileri Fırat Yıldırım ve Zafer Yıldırım kardeşler Kurum'a eksik hayvan teslim etti.
*Bütün bu olaylar, sanık konumunda bulunan EBK görevlilerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştirildi.
ÖLÜ HAYVAN ETLERİ
İddianamede çarpıcı bir takım olaylar da anlatıldı. Buna göre Turgut İtikyıldırım'ın sahibi olduğu Büyükkarıştıran Mezbahanesi'nde şoför olarak çalışan Ahmet Birden'e 113 hayvanın nakli görevi verildi. Hayvanların nakli sırasında hayvanlardan üçü kamyondan atlayarak yola savruldu ve öldü.
Aynı esnada arabadan atlayarak kaçan bir hayvan ise silahla vurularak öldürüldü. Ölü hayvanlar kamyona konuldu mezbahaneye getirildi. Turgut İtikyıldırım'ın talimatı ile söz konusu hayvanlar kesildi ve derileri yüzülerek etleri alındı. Bu olaydan EBK görevlilerinin de haberi vardı.
EKSİK ET TESLİM ETTİLER
Olaylar ile ilgili hazırlanan müfettiş raporu yapılan yolsuzluğa da ortaya koydu. Sakarya Et Kombinası'nda kesilen hayvanların karkas ağırlığı 2011 için 232 Kg,
2012 için ise 232 Kg olarak kayıtlara geçti. Aynı hayvanların Büyükkarıştıran Mezbahanesi'ndeki kesiminde ise elde edilen et miktarı 2011 için 173 Kg, 2012 için ise 157 Kg olarak kayıtlara geçti. Bir başka deyişle özel mezbahanede kesilen her hayvan başında ortalama 75 Kg et çalındı.
Yapılan incelemeler sonrası 335 hayvana ait sakatatların Kurum'a teslim edilmediği anlaşıldı. Söz konusu etler için 13 adet sahte tutanak hazırlandı. Söz konusu tutanaklarda mezbahane veterineri Fatih Duran imza atarken, Lüleburgaz İlçe Tarım'da veteriner olarak görevli Fatih Tınaz ve Mustafa Ercan Sunar da tüm olup bitenden haberdardı.
EKSİK HAYVAN TESLİM EDİLDİ
Davanın sanıkları arasında bulunan Ürdünlü Hijazi şirketinin Türkiye'deki iki yetkilisi Fırat ve Zafer Yıldırım kardeşler, ‘EBK'ya eksik hayvan teslim etmek' ve M. Sami Cüceloğlu ‘ihalenin gerçekleşmesine fesat karıştırmak'la suçlanıyor.
EBK'nın 2010'da başladığı hayvan ithalatı ile Türkiye'de adını duyuran ve geçtiğimiz yıl yapılan 5 ihaleden 4'ünü 261 milyon lira bedelle kazanan Hijazi'nin kazandığı son ihale 6 Mart 2012 tarihli. Şirket 3.600 ton canlı sığır ihalesini kazandı ve 4 Nisan'da EBK ile sözleşme yaptı.
EBK adına getirilen 2287 hayvandan 70'i Fırat Yıldırım'ın talimatı ile Hijazi'nin Çorlu'daki çiftliğine götürüldü. Bir süre sonra 70 kesimlik hayvan yerine 113 hayvan EBK'ya teslim edildi. 113 hayvanın nakliyesi sırasında bir bölümü kamyondan atlayarak telef oldu. Ölen hayvanların etleri de EBK'ya teslim edildi.
MAHKEME 28 EYLÜL'DE
15 sanıklı iddianameyi kabul eden Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi ilk duruşma için 28 Eylül'e gün verdi.
Sanıklara, örgüt kurma, kurulan örgüte üye olma, bozuk gıda ticareti yapma, resmi evrakta sahtecilik ve kamuyu zarar uğratma suçlarından 18 ila 48 yıl arasında değişen sürelerde hapis istemi ile dava açıldı.
EBK Ticaret ve Pazarlama Daire Başkanı Mustafa Sami Cüceloğlu, Sakarya Kombina Müdürü Zekeriya Güler, Sakarya Kombinası İşletme Şefi Abdülkadir Demirel, EBK Lüleburgaz İşletme Müdürü İbrahim Karakuzu, mezbahane sahibi Turgut İtikyıldırım, veteriner Fatih Duran, EBK'nın bir çok ihalesini kazanan Ürdünlü Hijazi & Ghosheh şirketinin Türkiye'deki temsilcisi Fırat Yıldırım dosya kapsamında tutuklu bulunuyor.
Soruştuma kapsamındaki diğer sanıklar da şöyle: Sakarya Kombina Müdür Yardımcısı Sadık Bağatur, Mezbahane işletmecisi Ersin İtikyıldırım, Kasap Erkan İtikyıldırım, İstanbul'da bulunan Fatih Et'in sahibi Fatih Gülcan, Lüleburgaz İlçe Tarın'da görevli veterinerler Fatih Tınaz ve Mustafa Ercan Sunar, Hijazi & Ghosheh şirketinin Türkiye yetkililerinden Zafer Yıldırım ile Ahmet Turan Özgüner, Engin Daş, Yıldırım Ak.
HAYVANLAR 'BUHARLAŞTI'
Soruşturmanın devam ettiği süreçte EBK bünyesindeki çiftliklerde yapılan sayımlarda yüzlerce hayvanın da eksik olduğu tespit edildi.
Eksik 178 hayvan için ‘öldü' yanıtı verilirken söz konusu ölümlerle ilgili hiçbir belge sunulmadı. Çiftliklerdeki eksik hayvan açığının kapatılması için sanıkların birbirleri ile yaptıkları telefon görüşmeleri ise teknik takibe takıldı.
Sakarya Kombina Müdürü Zekeriya Güler ve İşletme Şefi Abdülkadir Demirel 7 Mayıs 2012 günü yaptıkları konuşmada, söz konusu açığı kapatmak için Avustralya'dan getirilen hayvanlardan her bir kamyon için iki adet eksik gösterilmesi öneri üzerinde durdu.
Yine Abdülkadir Demirel ile İbrahim Karakuzu arasında geçen 14 Mayıs tarihli konuşmada, üç hayvan ölmesine rağmen ölü hayvan sayısının 11 olarak gösterilmesi konusu geçti.
178 hayvanın iç piyasada 540 bin lira değerinde oldukları hesaplandı. (Hürriyet)
Gıda Hareketi Başkanı gelişmeleri TV8'de böyle değerlendirmişti:
GDO'lu buğday haberi doğru çıktı: Mehdi Eker zorda
TMO'nun depoları GDO'lu buğday doluymuş
Deli danalı etleri getirip 'Macaristan'dan getirdik' dediler
'Türkiye hayvanlara işkence ediyor'
Ölü hayvanları işte böyle ithal ediyorlar
Hayvan ithalatında tehlike büyüyor mu?
2006 yılında çıkarılan ve yürürlükteki 5553 sayılı kanın kadim / atalık /ananevi / eski / fıtrî / tabii tohumlarla ilgili pek çok konuda yasaklar getiriyordu. Genetik yapısıyla oynanıp hibrit adı altında satılan tohumları dayatan ve tabii tohumlara yönelik yasak getiren kanunun değişmesi için CHP, TBMM'ye teklif sundu. Gıda Hareketi olarak tüm siyasi partilere bu teklifi destekleme ve bir an evvel kanunlaştırma çağrısı yapıyoruz.
Alman ilaç ve kimya devi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar ödeyecek.
Türkiye’de GDO’lu tohumun üretim ve satışı yasak olmasına rağmen büyük bir skandal ortaya çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığının her türlü deneme ve incelemeleri yapılarak satışına izin verilen belgeli tohum da bile GDO tespit edildi.
Karpuzun içindeki çatlaklar çok büyük bir tehlikenin habercisi olabilir. Bu çatlaklar, forchlorfenuron adındaki büyümeyi artırıcı kimyasalın sonucunda oluşuyor.
Fransız bilim adamlarının yaptığı araştırma, günde fazladan 100 mililitre şekerli içeceğin, kansere yakalanma riskini yüzde 18 artırdığını gösterdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesinde bir grup bilim insanı, deney hayvanlarıyla yaptığı çalışmada, yayık tereyağının 'öğrenmeyi olumlu etkilediğini', 'margarinin ise 'depresyonu tetiklediğini' tespit etti. Kaynak: Bilim adamları margarin, ayçiçek yağı, zeytinyağı ve tereyağını inceledi sonuç şaşırtıcı
Akredite laboratuarda yaptırdığım analiz sonuçlarında aflatoksin içermeyen süt bulamadım. Tamamen önlenebilir bu durum üretici hatası olup, sütü işleyen firmalarla hiçbir ilgisi yoktur.
Ülkemizde, dünya sığır ırkları listesine girmiş 4 ana sığır ırkı bulunmaktadır.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi'nin dünyada bir benzeri daha olmayan Ambalajlı İçme Suları Raporu yayınlandığında başta su firmaları olmak üzere Sağlık Bakanlığı'nın saldırısına maruz kalmıştı. Suç duyurularında bulunulmuş ancak savcılar Gıda Hareketi yetkililerini haklı bulmuştu.
Yorum Yap
Yorumlar